Bana bunları siz mi yazdırdınız

Yıllar yılı partilerden, partiler üstüne yazmaktan, konuşmaktan kendimi uzak tutmaya çalıştım, kimse kusura bakmasın demek zorundayım. Partilerin yalanlarından, palavralarından, riyakârlıklarından uzak durmayı kulluktan, insanlıktan bildim...

Başkalarının ne düşündüğü beni ilgilendirmiyor. Benim baktığım yerden gördüğüm hepsi sömürü düzenini savunuyor. Hepsi kendi çıkarlarının peşinde aslında...

Halk, hak, hukuk diyenlerin ne haltlar karıştırdığını gördük. Duyduk, okuduk, şahit olduk...

Belki dedik, belki ülkenin kaderi böyledir dedik, görmezden, duymazdan geldik. En azından bunlarla uğraşmaya değmez dedik...

Ama şimdilerde...

AK Parti’den söz ediyorum, yani iktidar partisinden.

Şimdilerde çeyrek asırdır iktidar olan, yalanla, dolanla, talanla, din pazarlayarak kendilerince sahip oldukları gücü kullanarak yediler, içtiler, talan ettiler, servet sahibi oldular, güç sahibi oldular...

Ama çeyrek asır sonra gelinen yer uçurumun en kenarı, yoksulluğun en tehlikeli yeri, insanımızın çoğu için sefaletin dibi, ne umut kaldı insanlarda ne sevinç ne yaşama tutunma azmi...

Öyle değil mi ey insanlar, ey Müslüman ahali öyle değil mi? Sen söyle ey kent ahalisi, gelinen yer yoksulluğun, çaresizliğin, en acımazlığın en derin yeri değil mi?

Yo, yo herkes için değil elbette, bazıları çok zengin oldular, çok varlıklı oldular, para sahibi servet sahibi oldular...

Hatta bazılarının dağları, ormanları o dağlarda, ormanlarda, villa, köşk, site sahibi oldular, bulvar, cadde sahibi olanlar...

Ve son duruma gelince...

Bu parti iyiden iyiye seçkinler, seçilmişler, servet sahiplerinden oluşan bir kulüp gibi oldu. Benzetmede bir sakınca yok olsa gerek, şehir kulüpleri gibi işte...

Merhamet kalmadı, adalet kalmadı, hatta acıma duygusu...

Sabah akşam emekli, emekli, emekli konuşturuyorlar. Sabah akşam emekli kaç lira maaş alacak deyip duruyorlar... Yandaşları, gazeteler, televizyonlar büyük bir karartma peşinde...

Utanma duyguları tükenmiş, adalet diye bir şey yok ortalıkta...

Ne demek istediyse Sayın Cumhurbaşkanı, “Bu yılı emekliler yılı ilan ettik” falan dedi. Yemin ederim ben o sözden hiçbir şey anlamadım anlayan var mı?

Mesela sorsak AK Parti adına konuşan arkadaşlara “Cumhurbaşkanı’mız ne demeye çalıştı?” desek bir açıklama yapacak biri var mıdır?

Hak yok, hakikat yok, hakça bir paylaşım hiç yok, hep bize demeye devam eden bir kirli, zalim anlayış...

Açlık sınırı 18 bin lira deniyor, ama kimi emekli maaşı 10 bin lira, elbette her emeklinin değil, sesi çıkmayanların, ayakaltında gördükleri kardeşlerin, ki ben de onlardan biriyim. Saklamanın bir manası yok...

Son söz...

Uğradığımız haksızlıklar kalbimize dokunuyor, bunun farkında mısınız diyeceğim de, umurunuzda olmadığını biliyorum...

Onun için üzdüğünüz kadar üzül diyorum...

Üzdüğünüz kadar üzülün...

{ "vars": { "account": "G-0GZNXP00R2" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }