Uzağımda olsun yakınımda olsun hatta eşim dostum olsun kimseleri herhangi bir partiye oy vermeye çağırmam, bunu hep söyledim durdum... İnsanların günahına ortak olmayacağım gibi partilerin de günahlarına ortak olmam, kimseye ortak olun demem...
Kime oy verirseniz verin, ama vicdanınızın sesini önceleyin ve Tanrının sesini... Başımıza gelen birçok şey Allah’a kulak vermeyişimizden diyeceğim kimi arkadaşların güleceğini bile bile... Evet, için için gülenler var böyle sözlere inanmalara...
Tanrının ne işi bu çağda, böyle işlere neden karışsın gibi beylik sözler edenler var... Onların çoklarına cenaze günlerinde gerek Tanrı, hatta cami de...
Bu kadar cami bu kente bu ülkeye çok fazla deyip duranların kimler olduğunu bilmeniz gerek sizinde, ne gerek var bu kadar camiye diyenlerin çoğunu biliyorsunuz aslında sizde...
Daha baştan söyleyeyim de bilinsin aklımdan geçenler... Evet, bu gün camiler anlam olarak mana olarak insana sokağa kente yüklemesi gereken içerik olarak insandan toplumdan uzak durumda, ama bu onların olmamasını istemeyi haklı kılmaz...
Okulda öğretmen nasılsa camide imam da o halde şimdi, hatta mecliste milletvekili nasılsa öyle cami görevlisi sandığımız arkadaşlar... Yani yozlaşma her yerde, her yerde kendi çıkarını önde ve en yüksekte tutma...
Camiler ne yapsın, içindeki sorumlu sorumluluk duygusu taşımıyorsa, taşımak istemiyorsa... Nereye gidersen o arkadaşlardan bir şikâyet yükselmekte, ama onların umurunda değil...
Allah aşkına okullar da öyle değil mi, hatta dernekler vakıflar siyasi partiler... Ve hatta gazeteler; kimin umurunda hakça adalet üzere yazı yazmak ve haksıza haksız demek...
Hani sistem bozuk deyip duruyorum ya, sistem bozuk ve bu bozulmanın girmediği yer yok, söyletmeyin insanı... Para karşılığı rüşvet karşılığı yazılanlardan çizilenlerden yapılan haberlerden söz ediliyor nereye gitsen, hangi esnafa uğrasan...
Sevgilisi ile yediği yemeğin, kaldığı otelin faturasını beyaz adamlara ödeten kimi arkadaşlardan söz ediliyor...
Bunların çoğunu sizde biliyorsunuz ey kent ahalisi, sizde biliyorsunuz hak hukuk gözetmeden servetini üçe beşe katlayanların olduğunu ve hala kendilerini size pazarladıklarını...
Ellerine yeni fırsatlar geçsin diyenlerin varlığını sizde biliyorsunuz da, susuyorsunuz neden susuyorsanız...
Partiler riyakâr, din anlatanların çoğu riyakâr... Riyakâr halk adına yazıp çizdiklerini söyleyenlerin çok fazlası... Camide imam okulda öğretmen siyasette milletvekili riyakâr bence...
Mesela birkaç sene öncesine Cumhuriyet halk partisi bu milletin bütün değerlerine karşı çıkan başörtüsünü yobazlık diye tarifeden ibadetin Türkçe ezanın Türkçe olmasını savunan bunun için Anayasa mahkemesi kapılarında bekleyip duran bir parti değilmiydi?
Ya da ak parti daha çok varsılların çıkarını kollayan?
Anlamıyorum neden bu kadar ikiyüzlü bir toplum olduk, partilerimiz çok riyakâr yalancı, imamlarımız haktan hakikatten uzak... Ve öğretmenlerimiz neden unuttu “bir harf öğretmenin” bile insanı cennetlik ettiğini?
Yine mi yanlış sözler ettim,yine mi kırdım kimilerini diyeceğim de, bence doğrusunu söyledim...