Der ki İsmet Özel “Var mısın yok yere ağlamaya” yok yere ağlanır mı demeyin, bazen insan yok yere de ağlar nedenli ağladığı gibi nedensiz de ağlar...
Gerçek insan biraz böyledir...
İsmet Özel duydu mu duymadı mı bilmiyorum, ama ben varım demiştim...
Evet, varım yok yere de ağlamaya adımızın önüne deli yazacaklarını bile bile varım demiştim...
Varım diyorum da kimse duymuyor, duymak istemiyor şimdi bu da nerden çıktı diyecek bir kişi bile yok kent de, yemin ederim...
Saçlarının yolan anneler kimselerin umurunda değil, bakmayın kimilerinin resmi günlerde halka güzel sözler eder gibi yaptıklarına...
Böyle saçma...
Böyle adaletsiz...
Merhametsiz...
İnsanı sevmeyen...
Hele yoksulları fakirleri sevmeyen...
Tanrıyı sevmeyen...
Ama çoğu zaman sever gibi sözler eden resmi günlerde toplu mesaj göndermeyi kimi yerlerde görünmeyi insanı sevmek sanan veya insanı kandıran, yoksulların umudunu inciten kirli bir anlatış her yerde, hele devlet adına kimi kurumlarda...
Kendi kuralların Tanrının kuralları sanan ve öyle sunan, bununla her şeyi hallettiğini sanan ve unutan kıyamet gününün hesap günün varlığını...
Cuma günleri camide görünmenin her şeyi halledeceğini sanan utanmaz bir zaman, biz ağlamayalım da kim ağlasın başımıza böyle belaların gelmesine?
Yanlış sözler mi ediyorum efendiler, gerçek olmayan şeylerden mi söz ediyorum hanımefendiler?
Ya siz ne dersiniz yazar arkadaşlar kendilerini kentin bilgesi gibi pazarlayan kalemşorlar, siz ne dersiniz doğru sözler etmiyorum sizce de?
Talan edilmiyor mu kent, dağlar denizler dereler ormanlar talan edilmiyor mu kentin varsılları tarafından ellerinde siyaset gücü olanlar tarafından...
Kuşların üzgün olduğu, kuşlara konacak dal bırakılmayan bir kent değil mi burası, başka kentlerin de olduğu gibi...
Ve sizlerin çoğu bunları görmezden gelen ve kentin yağmalamasından pay almaya çalışsan kişiler değil misiniz?
Bilerek sordum bu soruyu...
Ağlamaktan başka çare mi bıraktılar kalbi olanlara, insanı dert edinenlere?
Bu rezil gidişe direnmek adına yok yere ölmeye bile varım desem ne dersiniz?
Aldırma yüreğim varsın onlar ne derse desin, biz acılarımızla uyumaya devam edelim onların günahını görmek yerine...