Bak kent cehennem gibi, kaç canlıya ulaştın kaç kediye mama verdin önüne su koydun, kaç yoksula halin nasıl bir ihtiyacın var mı diye sordun?
Sorman gerekmezimiydi?
Eli temiz olmayanların gönlü temiz olmaz, eli yardıma uzanmayanları gönlü uzanmaz, el çok önemli biliyor musun?
Yeryüzünde bütün güzellik elin eseri bütün kötülük de... Elini temiz tut elin harama uzanmasın, hakkının dışında başka bir şeye uzanmasın, elin sadece iyiliğe yardıma...
Düşenleri kaldırmaya, ağlayan kadınlara ağlama, üzülen babalara üzülme diye sarılmaya uzansın...
İnsan olmak budur, budur ben Müslüman’ım demek çünkü...
Şöyle böyle demeye iyilikten uzak kalmak için bahaneler bulmaya gerek yok, kimi zaman en uzun konuşmayı susarak yapar insan, bak sana sus demiyorum, olur olmaz konuşanlar gibi olma, sözün kıymetini bil sözün izzetini incitme demeye çalıştığım...
Olur, olmaz yerde konuşanlar sözü ayağa düşürenler perişan ettiler insanlığı ülkeyi, bazıları konuştukça daha çok karanlığa sürüklendi ülke...
Camiler de daha çok vaaz edilince, din daha çok yara aldı bunu sende görmüyor musun?
Çünkü çokları samimi değildi, sözün kıymetini paraya tahvil edenlerdi çoğu ya da dünyalık sahibi olmaya... Onun için dinin önderi rehberi Peygamberi Hazreti Muhammed binler selam olsun “Sakın sakın kendi yapmadığınız şeyleri başkalarına söylemeyin” der sık sık, duyanlar önemsesin diye...
Gerek yok ben şöyleyim böyleyim, şöyle dürüst insanım, böyle merhametli insanım demeye...
Dürüst ol yeter, yeter bu sıcak günlerde birkaç kediye su vermen önlerine koman, onları düşünmen...
Onları düşünmek gönül dünyanın merhamet yurdu olduğunu gösteriri...
Onları düşünmek insan olmanın kul olmanın bir parçasıdır, daha nasıl anlatayım?
Hep demeye çalıştık merhameti olmayanın dini imanı olmaz ahlakı olmaz, varsın bazıları var sansınlar...
Kılınan namazlar insanı merhamet sahibi yapmıyorsa iyilik yapmaya sürüklemiyorsa, o namaz namaz değildir, istersen git bunu bir bilene sor diyeceğim de, kime soracaksın...
Herkesin kendi çıkarına uygun konuştuğu bir toplum bir din hatta insan inşa edildi, yara almayanımız kalmadı gibi...
Çok ağır sözler bunlar, bende bile bile yazdım söyledim...
Herkesin dünyanın peşimde koşturduğu bir topluluk olduk bundandır bazı evlerin bazı hanelerin acısının azalmayışı...
Nadasa bırakılmış susuz topraklar gibi gönül yurdumuz kalbimiz düşüncelerimiz...
Tekrar edelim mi?
Merhamet sahibi olmayanlar talan ettiler kentleri dağları dereleri denizleri, çünkü merhameti olmayanların utançları da olmaz, utanmadılar bunları yaparken...
Umutlarımızı talan ettiler yarınlarını talan ettiler çocuklarımızın, sözü talan ettiler, hakkı hakikati talan ettiler...
Biz onlardan olmayalım, onlara alkış tutmayalım diye böyle gökler dolusu sözler edişim...
Hakkını helal et...