Biliyor musun?
En çok yüreği karanlıkların konuştuğu önde olduğu bir dünya, dünya…
Ülkeler de öyle hatta kentler de…
Hiç utanmaları yok…
Keşke farkında olsaydı insan, hiç bir acı ötekinin aynı değildir,..
Sen dışarıdan bakınca aynı sanırsın…
Acının da renkleri, küçükleri büyükleri vardır…
Aşkın sevdanın da…
Unutma diyeceğim…
Unutma aynı değildir evleri yoksul evi olanla, zengin evi olanların sözleri bile…
Hiç bir zaman aynı değildir, her insanın çektiği yalnızlık, kalp ağrıları aynı değildir her insanın..
Kalbe denk düşmeyen yalnızlıkları vardır kimi insanların,
Hiç bir iyilik aynı değil…
İyiliğin büyüğü küçüğü olmaz derler, oysa öyle değil. Toka su vermek ayrı mazluma aça su vermek ayrı…
Tarım işçisi ile tezgâh işçisi aynı alın terini dökmez, adaletli bakarsak…
Şimdi bunları neden dillendirdim?
Aslında kendimle konuştum bunları, kendime söyledim onarılmaz yaraları olunca, böyle saçmalıklar dökülüyor insanın ağzından…
Sendeleme anı gibi, nasıl tutunacağını kime tutunacağını bilememek...
Tutunacağımız insan yok demek kolayda, ya biz tutunacak insan mıyız?
Günümüzde ne kadar güvenli insan, bir başka insan için? Kaç yokuşta kaç yol arkadaşı bıraktın, bir hatırla,,,
Yaşarken kaç acı, kaç çaresizlik seyrettin göz ucunla?
Ah be insan ah…
İnsana sahip çıkmadık kendimize sahip çıkmadık ve sadece masalcıların masallarına alkış tuttuk…