Nice adamlar gördüm Allah’ın dini yerine kendi çıkarlarına uygun din inşa ettiklerini, o dini anlattıkları, nice şeyhler, nice tarikat ağabeyleri gördüm, anlattıkları din değildi ve halk onları din anlatıyor sanıyordu...
Aslında halkın da din diye doğruluk, adalet, hak diye bir derdi yoktu, kendi çıkarına kim konuşuyorsa onları alkışlayanlar olmuştuk...
“Ey insan sizin için” varız diyenlerin hepsinin yalancı olduğunu gördüm, önüne gelene yalan söyleyen, adamlar konuşuyordu en çok...
Cennet güzeli kızların heder edildiğini gördüm, turnalar gördüm kahrından oradan oraya konan, ama insanlardan korkan...
Ey dünya,
Senin bütün pisliklerini gördüm ben...
Zalimlerin rağbet gördüğünü, yalancılara alkış tutanları...
Her akşam evine yorgun dönen babaların acısını, çaresizliğini, çocukları üşümesin diye üstüne kapanan anneler gördüm...
Katlanmaz yalanlar dinledim ülkem adına.
Aslında çokları gördü de görmezden geldi ve seninle iş tuttu çoğu...
Sokaklarda merhametin tükendiğini, insanın başka insanın kuyusunu kazdığı, ekmeğine göz koyduğunu, alın terine değere vermeyen beyaz vermeyen adamlar gördüm, konuşurken “Ben Müslüman’ım” diye konuşan...
Köprü altında yattan yoksul çocuklar gördüm...
Fakat kimselere anlatamadım, kimselere dinletemedim taşıdığım acının büyüklüğünü “Kardeşlerim dedim, kardeşlerim” inanın bana ben bunları gördüm dedim, ama inanmadılar...
Zira çağımızın insanı yalnız da paraya inanır hale gelmişti, servet ve para sahiplerine inanıyorlardı...
Yalan söyleyen siyasetçilere alkış tutanlar bana inanmadı... İnanmadılar arka sokakta bazı yoksul insanların sefalet içinde yaşadığına...
On binlerce çocuğun öldüğünü, öldürüldüğünü aç bırakıldığını, cesetlerinin kurda, kuşa yem edildiğini gördüm...
Ve bunları görmezden gelen insanlar gördüm...
Müslüman olduğunu söyleyen kişiler gördüm, sessiz kalan bunca zulüm karşısında...
Kısacası ey dünya, daha çok yük olma kalbime, ben senin bütün pisliklerini gördüm...
Anlaşacaksan git başka yoldaş bul kendine...