TDK özgürlüğü ‘’ Herhangi bir koşulla sınırlanmama ya da zorlamaya ve kısıtlamaya bağlı olmaksızın düşünme ve davranmadır. İnsanın, her türlü dış etkiden bağımsız olarak kendi istencine ve kendi düşüncesine göre karar vermesi durumudur. ‘’ şeklinde tanımlıyor. Böyle bakınca özgürlük insanın kendisi olabilmesidir diyebiliriz. Peki bugünlerde ne kadar kendimiz gibi hissedebiliyoruz?
Suriye'de yarım yüzyıldır süren Esad rejimi son buldu. İnsanlar ilk kez özgürlükleri için ağladı. Kavuştukları için ağladılar. Kaybettikleri için ağladılar. Özlem duydukları tüm duygular için ağladılar. Yıllardır kapalı duvarlar arkasında temel haklarından yoksun bırakılmış ve temel becerilerini unutmuş yüzbinlerce insanın videolarını gördük sosyal medyalarda. Hangi yıldayız ve bunları yaşıyoruz diye sorgulamaya başladık.
Düşünmek, gülmek, nefes almak, bir yerde oturabilmek, yürüyebilmek, konuşabilmek, istediğin kıyafeti giyebilmek veya istediğin müziği dinleyebilmek, istediğin yere seyahat edebilmek ve daha nice temel istek ve ihtiyaçlarımız. Tüm bunlar birer suça dönüşebiliyor ve özgürlüğümüz, yaşama hakkımız elimizden alınabiliyor. Hakkını aramak ve adaleti sorgulamak da birer suç olabiliyor.
Gözetim toplumu çerçevesinde aldığımız her karar birer veri halinde büyük şirketlerce kullanılan bir bilgi haline dönüşürken ne kadar özgür olabiliriz ki? Bugün Suriye ile ilgili gelişmeleri takip ederken gerçeklikten uzak haberler ile karşılaşıyoruz. Sadece bunların neler olduğunu bile bilmiyoruz. Bu nedenle gördüğümüz haberlerin doğruluğunu teyit etmemiz gerekiyor. Aksi takdirde bir taraf olmamız çok kolay olabiliyor.
En başta şunu sormak gerekir belki de yarım yüzyıldır bitmeyen bir rejim nasıl bu kadar kısa sürede son buldu? Bunu yapan kişiler kimler? Bu en çok kimin için avantajlı olur? Büyük resmi görmeden küçük detaylarda oyalandığımız sürece yine kendimiz olamadığımız zamanları yaşayacağız. Bir zamanlar ülkemde mülteci istemiyorum diyenlerin şimdi bakın bak orada neler varmış bir de gitsinler diyorsunuz demeleri gibi. Kaygan bir zeminde net bir bilgiye muhtaç oluyoruz.
En azından biz doğruluğundan emin olduğumuz bilgiler ile ilerlersek her şey daha net olur bizim için. O zaman daha net görebiliriz olayları. O zaman sorguladığımız tabloyu insanlara anlatmakta daha rahat olabiliriz. O zaman kendimiz olabiliriz. Ve işte o zaman özgür olabiliriz. Ne dersiniz?