Geleneksel besinimiz yoğurt

Geleneksel besinimiz yoğurdun, sağlığımıza olan faydaları saymakla bitmiyor. Tip 2 diyabet, yüksek tansiyon, kalp ve kilo sorunları, kemik sağlığı ve en önemlisi kansere karşı yoğurt; tam bir panzehir, doğal bir şifa kaynağıdır.

Türk mutfağının dünyaya hediyesi yoğurt, sofralarımızın baş köşesindedir. Sadece sindirim sistemimizi olumlu etkilemekle kalmaz; obeziteyi, kalp-damar hastalıklarını önler, kansere karşı bağışıklık sistemimizi güçlendirir. Dünya genelinde sıkça tüketilen en popüler fermente süt ürünleri arasında bulunan yoğurdun sayısız faydasını bu hafta sizler için yazdım. Araştırmalar, bu değerli besini yeterince tüketmediğimizi gösteriyor. Günlük olarak en az bir, en fazla iki kase yoğurt tüketmemiz gerektiği Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırmaları tarafından belirtiliyor. Bu miktar, günlük ortalama 60 gram veya yarım çay bardağı yoğurt demektir.

BESLEYİCİ DEĞERİ ÇOK YÜKSEK

Yoğurt tüketimimizi artırmak, genel sağlığımızı ve yaşlanma sürecinde iskelet ve kas sistemimizin güçlü kalmasını sağlamak için son derece önemlidir. Yoğurt, bileşimi nedeniyle besleyici açıdan yoğun bir gıdadır. Hem çeşitli vitamin ve mineralleri hem de proteinler ve yağ asitlerini yüksek oranda içerir. Yüksek kaliteli bir protein kaynağı olan yoğurt, protein sentezi için gereken tüm temel amino asitleri içerir.

Ayrıca yoğurt yapımında kullanılan laktik asit bakterileri sayesinde sütün içindeki laktoz laktik aside dönüşür, proteinler peptid ve amino asitlere ayrılır, yağlar da yağ asitlerine dönüşür. Böylece yoğurdun içindeki proteinler, sütteki proteinlere göre daha kolay sindirilebilir hale gelir. Yoğurt yapım sürecinde sütün içindeki laktozun %70'i parçalandığından laktoz intoleransı olan kişiler için de iyi bir alternatif olabilir. Harika bir kalsiyum kaynağı olan yoğurt, aynı zamanda çinko, fosfor, magnezyum, B12 vitaminleri, riboflavin, iyot, potasyum, CLA (konjuge linoleik asit) kaynağıdır.

KEMİKLERİN GÜÇLENMESİ İÇİN

Yoğurt, kalsiyum, fosfor ve protein bakımından zengin olmasıyla bilinir. Bu özellikleri sayesinde gençlik döneminde sağlıklı kemik gelişimine katkı sağlar, yaşlandıkça kemik kaybını azaltır ve yaşlılıkta kemik kırığı riskini düşürür. Yoğurdun içerdiği kalsiyum karbonat formu vücut tarafından etkili bir şekilde kullanılır. Düzenli yoğurt tüketimi özellikle çocuklar ve gençler için önerilen günlük A vitamini, folik asit, B12 vitamini, kalsiyum ve magnezyum ihtiyacının önemli bir kısmını karşılar. Yoğurt tüketimi, çocuklarda ve gençlerde kemik mineral yoğunluğunu olumlu yönde etkileyerek boy uzamasını destekler. Aynı zamanda, kalsiyum eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkabilen raşitizm gibi kemik hastalıklarından korur. Framingham Offspring çalışması, yoğurt tüketiminin osteoporoz ve osteomalazi gibi kemik hastalıklarından koruduğunu ve günde iki kase yoğurt tüketen kişilerin kalça kırığı riskinin tüketmeyenlere göre daha düşük olduğunu göstermektedir.

KANSER ÖNLEYİCİ ETKİSİ

Yoğurt, bağırsaklarda bağışıklığı destekleyen metabolitler üretmesi, patojenlerin bağırsak epiteline girişini engellemedeki etkisi, antimikrobiyal bileşiklerin üretimi, kanser öncü maddelerin kanser yapıcı bileşenlere dönüşümünü azaltan enzimler olan azoredüktaz, nitroredüktaz ve B-glukuronidaz gibi enzimlerin aktivitesini azaltması gibi nedenlerle kolon kanseri başta olmak üzere meme kanseri, mide kanseri, yumurtalık kanseri, endometriyum kanseri gibi kanserlere karşı koruyucu etkisi olduğu birçok çalışma tarafından kanıtlanmıştır.

{ "vars": { "account": "G-0GZNXP00R2" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }