Hani "nas" vardı?

Cumhurbaşkanı, "Neymiş efendim, faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa, onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu." Yerli ve milli ekonomimizin (YEM) temellerini atıyoruz diyerek çıkılan yolda, “Ben ekonomistim”, "Faiz sebep, enflasyon sonuç" söylemlerinin ardından Merkez Bankası tarafından her saferinde banka faizlerinin bir veya iki puan düşürülmesi sonucu döviz kurlarının hızla yükselişinin önüne geçilememiş. Sonuç tepetaklak olan bir ekonominin ardından Nas söylemi de bir kenara bırakılarak Dövize Endeksli TL Mevduat Hesabı’na geçildi. 
Belli bir vade (3, 6, 12 ay gibi) sonunda elde edilen faiz, döviz kurunun o vadedeki getirisinden az olursa aradaki farkın Hazine tarafından ödenmesi garanti edildi. Faizin de faizi. Nasreddin Hoca fıkrası gibi. Tavşanın suyunun suyu. 
Dövize Endeksli TL Mevduat Hesabı caiz midir sorusuna ilk tepki  İsmail Ağa Cemaati’nden Fıkıh Heyeti Üyesi Fatih Kalender'den geldi.  "Bunun faizliğini konuşmaya gerek yok. Açık faizdir. Allah’a harp ilan etmektir. Rabbim muhafaza buyursun" dedi.
Kur Korumalı TL Mevduat Hesabı’na ilişkin İslamcılar arasında, “Haram” olup olmadığına ilişkin tartışmalar sürerken, Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman, Şeyhülislam Ebussud Efendi’ye (1490-1574.) taş çıkartırcasına verdiği fetva ile devletin ödemesi "Hibe" dedi.
"Hibe" sözcüğüne baktım. TDK’ya göre, “Bağış, karşılıksız verme” anlamına geliyor. Hazine bu parayı karşılıksız vermiyor. Elde edilen faiz döviz kurunun o vadedeki getirisinden az olursa Hazine tarafından mudiye ödeniyor. Basbayağı faizin de faizi.
Her neyse Dövize Endeksli TL Mevduat Hesabı’na geçilince bir gecede 18 TL seviyelerini gören Dolar 11 TL seviyelerine düşüverdi. Elindeki üç, beş kuruşun değerini korumak için dövize yatıran dar gelirli vatandaşın elindekiler bir gecede hızla buharlaşınca şaşırıp kaldılar.
En acısı Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin katıldığı bir televizyon programında, "Dolar kurundaki hızla düşüşten, büyük yatırımcının kendisini koruduğunu, küçük yatırımcının ise çarpıldığını" söylemesi oldu. Akla hemen şu soru geliyor. Küçük yatırımcı vatandaşları çarpan kim?
İşin daha da acısı, düşen dolar karşısında bazı vatandaşların, davul çalıp oynaması oldu. Sana ne oldu çiftçi kardeşim? Ziraat Bankası’na olan borçların mı silindi? Traktörüne konan haciz mi kaldırıldı? Sana ne oldu işçi kardeşim? Ne değişti senin için? Sana ne oldu emekli kardeşim? Marketlerde fiyatlar mı düştü? Halk Ekmek büfeleri önünde oluşan kuyruklar mı yok oldu?
Bu iş biraz da mahalle yanarken, mahallenin yosmasının oturup orta yerde saçını taramasına benziyor. Kusura bakmayın.
 

{ "vars": { "account": "G-0GZNXP00R2" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }