Ama efendilerimiz, ülkeyi şehirleri idare edenler eski muhteşem hayatlarına devam ediyorlar, yüzlerinde ne hüzün var, ne üzüntü var gözlerinde...
Durum bu iken yazı yazmaya başlarken, nereden ne şekilde yazacağımız konusunda kararsız kalıyoruz...
Çünkü yazacak, gündeme getirecek o kadar çok şey var ki...
Çürüme her yere sirayet etmiş ve bunu anlamak istemeyenler ile aynı havayı teneffüs etmek insana acı veriyor... Kimse kendi partisine, kendi liderine önderine toz kondurmuyor, üstelik kutsuyorlar kendilerinden olanları...
Yemin olsun yıllardır hiçbir partinin yanında durmadım, kimseyi hiçbir partiye çağırmadım, inanmadığım hiçbir şeyi yazmadım, hiçbir siyaset insanı ile bir sofraya oturmadım...
Çünkü her zaman söylenen sözdür, kimin sofrasına oturursan onun kılıcını sallarsın, kiminle yol arkadaşlığı yaparsan, sonunda ona benzersin...
Sadece iyi işler yapılanlara iyi, kötü yapılanlara kötü demeye çalıştım... Söylersen hak söyle, yoksa sus, diye öğretildi öyle yapmaya gayret ettim her zaman...
Yazarsan doğru şeyler yaz, doğru işleri yapanları takdir et, ama yanlışları görmezden gelme diye, hep kendi yüreğimle konuştum...
Ve böyle davrandığımız, doğrunun yanında durmaya çalıştığımız için, hemen hemen bütün efendiler yetkililer tarafından görünmez gelindik...
Olsun dedik ve hiç üzülmedik kapıların yüzümüze kapanmasına... Bilerek farkında olarak hiçbir yanlışın yanında olmadık, yanlışın kime ait olduğuna bakmadan...
Hani “Hak halk denir ya” önceliğimiz hep hak oldu, halk oldu, yani insan... Zira insanımız dertlerini acılarını sıkıntılarını dile getiremeyecek kadar mazlum ve masum bu ülkede...
Bir partiye bir cemaate derneğe tabi değilsen her zaman mazlum ve sahipsizsin... Yeni bir şey değil bu, on yıllardır böyle ola geldi...
Üzülerek yazıyorum insanımızın çoğunu da buna inandırdılar... Artık insanımızın çoğu bir partinin, bir cemaatin, bir gurubun peşinden gidiyorsa, onunla birlikteyse kafasının arkasında çoğu zaman çıkar düşüncesi yatar oldu...
İnsanların en çok kullandığı söz torpil, torpille işe girme, torpille kredi çekme, torpille inşaatını büyütme veya kaçak kat çıkma...
El birlik ederek değerlerimizi yok eder hale geldik, getirdiler ve artık dini inançlarımız ahlak değerlerimiz kendi çıkarlarımızla örtüşüyorsa değerli olur oldu...
Yalnız ülkemize değil kendimize ya yazık ettik, ya yazık edenlere alkış tuttuk...
Allah sonumuzu hayır etsin diyelim yine de...