Hipertansiyon hakkında bilinmesi gereken 5 önemli nokta!

Ülkemizde her 3 kişiden birinin hipertansiyon hastası olduğu biliniyor. Ancak bu sinsi hastalık uzun yıllar hiçbir belirti vermeden ‘sessizce’ ilerleyebildiği için sayının çok daha yüksek olduğu öngörülüyor. Kişinin hiçbir şikayeti olmasa bile yüksek tansiyon yine de organlara zarar vererek kalp hastalığı, felç ve böbrek hastalığı gibi çok ciddi hastalıkların riskini artırabiliyor. Bu nedenle sessiz katil olarak da adlandırılıyor.

Bu risklere dikkat!

Sessiz hipertansiyon görünürde hiçbir şikayete yol açmadığı için “benim bir sorunum yok” yanılgısına düşmemek gerek. Özellikle ailenizde hipertansiyonu olan bir kişi varsa, orta yaş ve üzerindeyseniz, kilonuz ideal kilonuzdan fazlaysa, hareketsiz bir yaşam tarzına sahipseniz, sürekli stres altında yaşıyor ve stresinizi yönetemiyorsanız, uyku apneniz varsa hipertansiyon açısından riskli gruptasınız demektir ve tansiyon ölçümünü mutlaka düzenli yapmanız gerekir.,

Sessizce organlara zarar veriyor!

Sessiz hipertansiyonun yıllar içerisinde vücuda zarar verebileceğini hatta kalp hastalığı, felç ve böbrek hastalığı gibi çok ciddi hastalıkların riskini artırabilir. Sessiz katil terimi genellikle sessiz hipertansiyonu tanımlamak için kullanılır çünkü genellikle semptom göstermediğinden insanlar kalp krizi veya inme gibi tıbbi bir acil durumla karşılaşana kadar hipertansiyonları olduğunu fark etmeyebilirler.

Yaygın bir hastalık!

Ülkemizde her 3 kişiden birinin hipertansiyon hastası. Araştırmalar, özellikle yetişkinler arasında sessiz hipertansiyonun yaygın olduğunu gösteriyor. Sessiz hipertansiyona yönelik Journal of Hypertension'da yayınlanan bir çalışma, yüksek tansiyonu olan yetişkinlerin yaklaşık yüzde 30'unda herhangi bir belirti görülmediğini ortaya koyarken, American Journal of Epidemiology'de yayınlanan bir başka çalışma da, 18- 85 yaş arası yetişkinlerin yaklaşık yüzde 17’sinde sessiz hipertansiyon olduğunu gösteriyor.

Bu belirtileri dikkate alın!

Hipertansiyonun (yüksek kan basıncının) genellikle belirgin semptomları olmasa da baş ağrısı, baş dönmesi, nefes darlığı, bulanık görme veya göğüs ağrısı gibi şikayetlerin mutlaka dikkate alınması, “çok stresli bir gündü onun için başım ağrıyor” ya da “çok koşturdum dinleneyim geçer” gibi düşüncelerle ihmal edilmemesi gerekiyor. Bu semptomlar hipertansiyona özgü olmadığından yüksek tansiyonunuz olup olmadığını öğrenmenin tek yolu bir sağlık uzmanı tarafından ölçülmesidir. Düzenli tansiyon kontrolü, hipertansiyonun saptanması ve vücuda zararlarının en aza indirilmesi için büyük önem taşımaktadır.

Tedavide bu önerilere dikkat!

Sessiz hipertansiyonun tedavisinde yaşam tarzı değişiklikleri ve kan basıncını düşürücü ilaçların önemli. Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, ideal kiloyu koruma, tuzu azaltma, alkol ve sigaradan kaçınma, ilaçları düzenli kullanma kan basıncını düşürmeye ve hipertansiyondan kaynaklanan komplikasyon risklerini azaltmaya yardımcı olacaktır

{ "vars": { "account": "G-0GZNXP00R2" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }