Milletimizi düşmanın esaretinden, tutsak olmaktan kurtardılar. Bu vatanı bize emanet ettiler. Onların ruhları şad olsun.
Ne yazık ki, Onların bıraktığı emanette huzurlu yaşayamıyoruz. Dünya gündemi savaşlarla çalkalanıyor. Askerlerimiz sınırlarımızı korur. Hem de aslanlar gibi korurlar. Ama biz içeride de özgür olmak istiyoruz. Televizyonu açtığımızda, sosyal medyaya baktığımızda iyi haberler izlemiyoruz. Bulunduğumuz ortam neresi olursa olsun kendimizi güvende hissedemiyoruz. Tehlike her yerde, nereden ve kimden geleceği bilinemiyor. Aile içi cinayetler. Arkadaş cinayeti, Eski eş cinayeti, Sokaklarda magandaların cinayetleri ve tacizleri …… Birliğimizi, bizliğimizi, saygımızı, sevgimizi, birbirimize olan inancımızı kaybettik. En doğru teşhisi koyup, tedbir alınmalıdır. Aile, Okul, Barınma evleri, Ceza ve Islah evlerinde eğitim ve tedaviler ihmal edilmemelidir. Sosyologlar, psikologlar kimin faydası olacaksa işe koyulmalıdırlar. Yasal düzenlemeler etkinleştirilmeli, caydırıcı olmalı ve eksiksiz uygulanmalıdır. Güvenlik konuları daha işlevsel hale getirilmelidir. Değerli yetkililer, eğitimciler, sorumluluk sahipleri, anneler, babalar daha iyi bir nesil yetiştirmek için, herkes kendine düşeni yapmalı. Birlikte yaşayabilmek için, Herkes herkesin hakkına, hukukuna saygı duymalıdır. Çocuklarımız, sokaklarda korkmadan yürüyebilsin. Toplu taşıma araçlarında zarar görmesin, mahallede güvenli olsun istiyoruz. Bizler bu toplumsal bozulmuşlukları değil, İyiyi, daha iyiyi, en iyileri konuşmalıydık. Huzurlu sokaklar, mutlu yarınlar için, Seferber olalım.