Son günlerde adeta bahar havalarını yaşıyoruz. Çok sıcak olmasa da güneşli ve açık bir hava durumu var. Geçtiğimiz yıl ile fotoğrafları karşılaştırdığımızda adeta bir şaşkınlık yaşıyoruz. Geçtiğimiz yıl aynı zamanlarda kar, yağmur olan hava durumunda bu yıl hiçbir bulut kütlesi bile görünmüyor.
Mis gibi bahar havaları her ne kadar hoş olsa da başka bir problemi gizliyor: Küresel Isınma. Dünyanın ısısı her geçen yıl artarken ortaya çıkacak sonuçlardan en barizi kuraklık olacaktır. Göller kuruyor, buzullar eriyor, zamanı gelmeden çiçekler açıyor, denizler kirleniyor, ormanlar katlediliyor...
Yıllardır doğaya üstünlük kurmaya çalışırken tüm kaynakları yok etmeye başladı insanoğlu. Her şeyin en tepesine koydu kendini. Her şeyin kendisini için olduğunu düşündü ve bencilce davrandı. Havaların şimdilerde güzel olmasının keyfini çıkarıyorken olumsuz kısımlara gözlerini kapatmış, kulaklarını tıkamış herkes. Ancak şimdilerde güzel havaların sonrasında oluşacak sonuçlarını kimse düşünemiyor.
Yıllardır küresel ısınma diye bir şeyin olmadığını, iklim krizinin yalan olduğunu iddia edenler oldu. Bilimdışı kanıtlar ile bunu savundular. Göz ardı edilen bu iklim krizi dönüp dolaşıp bizim hayatımızı etkiliyor. Yediğimiz tüm ürünlerden aldığımız nefese kadar her şeyi etkiliyor.
En fazla kar yağmadı ne olacak ki diye tepkileri duyabiliyoruz çevremizden. Ancak şu anda kar yağmıyor oluşu mevsimlerin değiştiğini gösteriyor. Yani ocak ayı bitmek üzereyken hala daha bahar mevsimini yaşıyorsak ilkokulda öğrendiğimiz mevsimler tablosunun işlemediğini gösteriyor.
Yıllar öncesinde buzullar erimeye başladığında alarma geçen insanları dinlememeyi seçmiştik. Ne alaka dedi siyasetçiler. Kartopu savaşı yapıldığını gösteriyorlardı kanıt olarak. Doğaya hükmetmeye çalışırken doğaya yenik düşmeye başladık. Kulaklarımızı tıkarken şimdi eylemlerimiz sonuçları ile karşılaşıyoruz hatta yaşıyoruz. Bir deodorant sıkmanın, denize çöp dökmenin veya orman yangınlarının bedelini ödüyoruz.
Hafta sonu yağmur ve kar geliyor görünüyor. Ancak bu hevese kapılıp da küresel ısınmayı unutmamak gerekiyor. Kar yağınca, yağmur yağınca iklim krizi son bulmuyor, kuraklık bitmiyor. Dönüşü olabilecek noktadan uzaklaştık. Şimdi bedel ödüyoruz. Ne yazık ki geleceğimizi yok ediyoruz farkında değiliz. Uyanmamız, fark etmemiz ve susmamamız gerekiyor. Ne dersiniz?