Yıllardır değişmeyen tek şey; belirlemelerin hemen ardından, ücretlerin yetersizliğinden dolayı, yeni zam ve artış oranı beklentileri devam ediyor. Böyle giderse hiç gündemden düşmeyecek gibi gözüküyor.
Peki, ne oldu da memnuniyetsizlikler, yeni beklentiler arttı. Çünkü düzenlemeler yapılırken, her seferinde bir grup veya bir kesime farklı uygulamalar yapıldı. Az zam alan kesim, her yeni düzenleme zamanı, daha da az fark almaya başladı. 3600 EK gösterge; bir kurumda memuruna verilirken, diğer kurumun ancak İl’deki İl müdürüne verildi, kurum içi ve kurumlar arası dengeler bozuldu. Herkes tarafından bilinen ve aylardır gündemden düşmeyen seyyanen zam bir başka dengesizlik sebebi. Emekli maaşı bağlama oranı %70’lerden, %50’lerin altına düştü.
Seyyanen zam ve diğer kurumlar arası farklı verilen iyileştirmeler, dengeleri tamamen bozdu. Sanki bir kesiminin geçinmek için daha fazlasına ihtiyacı var, diğer kesimin ihtiyacı yokmuş gibi. Emeklilerin çoğunluğunun aldığı maaş şehirlerde ev kiralarından daha az. Umutlarını yitirmek istemeyen dar gelirli; çalışan, emekli her 6 ayda bir, acaba şimdi mi? diye gözleri haberlerde. Ama artık nasıl zorlandıklarının tarifi bile yok. Tüm çalışma hayatı boyunca iyi ki emekliliğim var, kimseye muhtaç olmam diyenler, böyle giderse muhtaç olacaklar. Alım gücünün her geçen gün düştüğünü konuşmaya bile gerek yok. Herkes biliyor ki, kazançlar zorunlu ihtiyaçlara yetmiyor.
Sorun; apaçık ortada. Ücretlerin azlığı ve dengesizliği. Çalışan memurlar, ücretliler, emekliler sadece enflasyon artışına göre zam değil; bu zor ekonomik şartlarda, rahatlamak ve refah seviyesinin yükseltilmesi için yeterli ücret istiyorlar.
Bakanlıklar, yetkililer ve sendikaların, sadece belirli meslek grupları veya bazı kesimlere teklifler getirmeleri yetmiyor.
Köklü ve adil bir çalışma yapılarak her kesimin hak ettiği, günün şartlarına uygun; dengeli ücret düzenlemeleri yapılması isteniyor, çalışanların çalışırken ve emekli olduktan sonraki geçim sıkıntılarının bitirilmesi isteniyor. Birey huzursuzsa; toplum da huzursuz olur.
Huzur ve güven bir ülkenin olmazsa olmazıdır.
Çalışan; memur, ücretli, emekli; verdiği emeğin karşılığını alıp, huzurla yaşamak istiyor.
Hasan Başaran 01.12.2024