· Efendimiz nurlu,beyaz yuvarlak ve düz, uzun olmayan bir yüze sahipti.
· Yüzünün güzelliği herkesi derinden etkiler, kişiye emniyet ve hayranlık duygusu verirdi.
· Efendimizin sakalları siyah renkte, hafif dalgalı ve gürdü.
· Efendimizin mübarek başları iriydi. Saçları hafif dalgalı ve siyahtı.
· Efendimizin alnı uzun ve genişti. Kaşları uzun, ince ve yay şeklindeydi.
· Efendimizin burunları ölçülü, ince ve güzel görünüşteydi.
· Efendimizin boyu ne uzun ne de kısaydı. Uzuna daha yakındı.
· Efendimizin teni esmer değil,kırmızıya yakın nurlu ve parlaktı.
· Efendimizin eklem yerleri,bilek,dirsek ve dizleri , omuzları kuvvetliydi.
· Efendimizin elleri etli ve diri,avuçları genişti.
· Efendimizin ayakları da elleri gibi büyük ve üzerleri düzdü.
· Efendimizin göğsü ile karnı aynı hizadaydı. Ne şişman ne de zayıftı.
· Efendimizin ağzı orta halde, dişleri seyrek ve beyazdı.
· Efendimiz tane tane akıcı ve anlaşılır konuşurdu.
· Efendimizin güzel ahlakı dostları ve düşmanları tarafından kabul edilmiştir. “ Onun ahlakı Kuran’dı”
· Efendimiz merkebe biner, kaba yünden dokunan elbiseler giyer, koyunları sağar ve misafirlerine kendisi ikram ve hizmette bulunurdu.
· Efendimiz kendi işini kendi görürdü.evini süpürür, keçilerini sağar, develerini bağlar, hayvanlarını yemler ve elbisesini kendi yıkardı.
· Efendimiz nefsi için hiçbir zaman kızmazdı. Düşmanlarını affetme yolunu izlerdi.
· Efendimiz, hanımlarına karşı en üstün anlayışla muamele eder, asla ayrım yapmazdı.
· Efendimiz affetmeyi ve bağışlamayı severdi.
· Efendimiz her zaman insanlığın imanını ve kurtuluşunu istedi.
· Efendimiz kendisine karşı gösterilen hakaret ve işkence, eziyetlere sabır gösterirdi.
· Efendimiz, kadınlara,ihtiyarlara,gençlere , çocuklara,kölelere, yetimlere ,hayvanlara ,bitkilere her şeye şefkat ve merhamet nazarıyla bakardı.
· Efendimizin üç oğlu ve dört kızı olmuştu. Çocuklarla oyun oynar,onlara hediyeler verir, onları çok severdi.
· Efendimiz kadınları anlamaya çalışır, onların işlerini kolaylaştırmak için elinden geleni yapardı.
· Efendimiz hayvanları çok sever, onlara eziyet edilmesini istemezdi.
· Efendimiz kendisine her seslenene “ buyurun” diyecek kadar nazik ve kibar bir insandı.
· Efendimiz doğruluğu sebebiyle herkesin güvendiği ve itibar ettiği biriydi. Beraber yaşadığı insanların saygı ve güvenini kazanmıştı.
· Efendimiz insanların en hayırlısıydı. Hep güzeli ve latifi tercih etmiş, çirkin olan her şeyden yüz çevirmişti.
· Efendimize gençliğinden itibaren Mekke Halkı tarafından “Muhammedül-Emin” yani güvenilir Muhammed denilmiştir.
· Efendimiz, cesareti her müminde olması gereken bir ahlak olarak görmüştür.
· Efendimiz cömertti. İkram ve ihsanda bir eşi daha bulunmazdı. Her fırsatta mutlaka, akraba ve arkadaşlarına iyilikte bulunurdu.
· Efendimiz ahde vefalıydı. Verdiği tüm sözlerde durur, bütün insanlara karşı dürüst davranırdı.
· Efendimiz akraba ve yakınlarına vefalıydı.
· Efendimiz gençliğinden itibaren hak ve adalet üzere hareket etmiş, yetim,fakir ve kölelere özellikle ilgi ve alaka gösterirdi.
· Efendimiz insanların en samimi olanı ve cana en yakınıydı. Latifeleri ile ortamı yumuşatır, insanları rahatlatırdı.
· Efendimiz yeme,içme ,giyim, kuşam, harcama ve ibadet gibi meselelerde devamlı orta yolu tutmayı emrederdi. Kimsenin kaldıramayacağı yükün altına girmesini istemezdi.
· Efendimiz kendisine köşk ve taht yaptırmamıştır. İnsanlarla iç içe bir yaşam sürmüş, alış-veriş yapmış, ödünç almış ve borç vermiştir.
· Efendimizin ticaretinde aldatmak, kandırmak ve hile yapmak yoktu.
· Efendimiz Veda Haccında Mina’da ticaret ahlakıyla ilgili olarak “ ödünç alınan verilecek, bağışlanan iade edilecek, borç ödenecek, kefil olan kimse kefaletinin gereğini yerine getirecek.
· Efendimiz ashabına tuvalet ve gusül adabından, saç sakal bakımına ,tırnak kesimine, ağız ve diş bakımına , kıyafet temizliğine kadar eğitim verirdi.
· Efendimiz , ziyaretçilerini en güzel elbiselerini giyerek karşılardı. Görsel olarak beyaz ve yeşil renkte elbiseler giyerdi.
· Efendimiz “ Rızkının çoğalmasını ve ömrünün uzamasını isteyen sıla-ı rahimde bulunsun “ diyerek akraba ,eş dost ziyaretini teşvik ederdi.
· Efendimiz ümmetine düşkündü. Hayatı boyunca ümmetinin affolunması için yalvarmış ve gözyaşı dökmüştür.
· Efendimiz mahşer gününün sıkıntı ve dehşeti içinde insanlar bir kurtuluş yolu ararken “Ümmetim” diyecek ve Livaül-Hamd sancağı altında ümmetiyle beraber tüm insanlara kucak açacaktır inşallah.
· Ömrünüz Uzun Olsun.
· Haftaya görüşmek dileğiyle.