Köyde bir cenaze olur. Defin için mezarlıkta toplanan köylüler mevtanın cenaze namazını kıldıracak imam bulamaz. Çevre köylere adam salınıp imam aranmaya başlandığı sırada, başında sarığı, göbeğine kadar uzamış sakalı ile mezarlıktan geçmekte olan Bektaşi Dedesini gören köylüler, “Aradığımız imam bu” diyerek Bektaşi’yi yaka paça yakalayıp mevtanın başına getirirler. Bektaşi bakar, cenaze namazını kıldırmadan kalabalığın elinden kurtuluşu yok. Namazı kıldırıp başı ile sağına soluna selam verdikten sonra, mevtanın kulağına doğru eğilip bir şeyler söyler. Köylüler meraklanıp Bektaşi’nin mevtanın kulağına ne söylediğini sorarlar. Bektaşi, "Şimdi sen gidiyorsun oraya varınca, yeni geldin diyerek etrafına toplanıp merakla memleket halleri nasıl diye sorup senden haber almaya çalışırlar. Sen, Bektaşi Dedesi imam olmuş cenaze namazı kıldırıyor de. Başka bir şey anlatmana gerek yok, gerisini onlar anlar" dedim.
Bizim memleket hallerimiz biraz da Bektaşi Dedesinin imam olup, cenaze namazı kıldırmasına benziyor. Banka yönetim kuruluna pehlivan atanıyor. Sağlık Bakanı’nın özel hastanesi var. Turizm Bakanı’nın otelleri var. Yeni atanan Maliye ve Hazine Bakanı tekstilci, yardımcısı çorapçı. İkisi beraber bende 70’li yılların Kemeraltı'nı çağrıştırdı. O yıllar Kemeraltı Sokağı’na girişte her köşede çakmak satan, permatik satan, çorap satan, çakmaklara tüp dolduran bir işportacı bulunurdu. İyi ki ekonominin kitabını yazan bir Cumhurbaşkanımız var. "Faiz sebep, enflasyon sonuç. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğiz" diyerek iktisat literatürüne yeni yeni katkılar sunmaya devam edecek gibi görünüyor.
Gelinen son nokta, dövizin hızla yükselişi karşısında tedbir olarak dolara endeksli mevduat hesabına geçildi. Ne kadar tutar bilmiyorum? İlk anda döviz tepetaklak oldu. En uzun gecenin sabahında uyandım. İlk işim televizyonun sağ alt köşesinde göstergedeki döviz kurlarına bakmak oldu. Ahmet Haşim'in “Merdiven” şiirinde anlattığı gibi ağır ağır merdivenleri tırmanan bir döviz kuruyla karşılaştım. Anladığım kadarıyla Cumhurbaşkanı’mızın ekonomist olması, ekonominin kitabını yazması, yeniden yükselen kurlar karşısında çare gibi görünmüyor bana. Bence önce iktidarın güven tazelemesi gerekiyor.