Bazenleri ise bu birbirinden farklı insanlar bir noktada kesişmekte ve bu sayede hikaye yazılmakta...
Düşündüğüm için mi varım? Yoksa ben düşündüğüm için sizler mi varsınız? Herkes kendi hayatının başrolü ise başkalarının hayatının da figüranı mı oluyor?
İhsan Oktay Anar, usta kalemiyle bu sorulara cevap veriyor ve cevabı hayatın kesişimleriyle anlatıyor. Puslu Kıtalar Atlası kitabında birden fazla bölüm, her bölümde birden farklı olaylar barındırılıyor ancak sonunda aynı noktaya bağlanılıyor. Okurken hafiften kafanızın karıştığı, bu yazım tekniği yüzünden karakterleri tanımak zorunda kaldığınız ve gün arası vermeden okuyup bitirmek mecburiyetinde olduğunuz bir kitap.
Her karakterin ayrı bir hikayesi olması, oluşan hikayelerin sonundaki birbirine bağlantıların zekası ve kitabın önermesi beni oldukça etkiledi. Okurken çok keyif aldım, her gün merakla sayfasını açtım ve yazarla tanıştığım için çok memnun kaldım. İhsan Oktay Anar gibi yetenekli bir kalemi tanımak istiyorsanız bu kitabından başlamanızı öneririm.
Çok fazla kitap okumayan veya okuyamayan insanlar için bile birkaç gün içerisinde bitirilebilecek bir eser.
Yazı dili ve kurgusu bakımından kolay kolay benzerine rastlanmayan Puslu Kıtalar Atlası her okurun kitaplığında bulunması gerekiyor.