Mesela kentin Valisini kentin Kaymakamın ve kentin Belediye Başkanını öve bilir çok güzel insanlar çok güzel işler hizmetler yapıyorlar diyebilirdim...
0rmanlar kesilmiyor, yaya geçitlerinde her yayanın hakkı gözetiliyor kaldırımlar pırıl pırıl der, kentin yöneticilerini kutsar uzaktan da olsa onların takdirine dâhil olurdum...
Ama ben yalan söyleyemem ki, unutamam ki yastıksız uyuyan çocukları ve ezilen kedilerin gözyaşlarını...
Biliyor musun?
Kentin Valisini, Kaymakamını halk otobüsündegördüklerini söylen kişiler var ve yine söylendiğine göre Kentin Belediye başkanı birkaç gün arayla halk otobüsü ile yolculuk yapıyor muş, böylelikle halk ile iç içe olarak onların gözlerinden bir anlamlar çıkarıyor muş ne güzel değil mi?
Tek başına yanında kimse olmadan bir lokantada yemek yerken görenler var, eğer doğru söylüyorlarsa Kentin Belediye Başkanını...
Keşke Kentin müftüsü de tek başına halk otobüsüne binseydi veya yemek yeseydi bir lokantada tek başına...
Ama böyle değil, ben aklımdan geçenleri hayal ettim benim görmek istediklerim ve Allah’ın rızasının böyle olduğu demeye çalıştıklarım...
Tamam, her yer insan dolu fakat çoğu yezide benzeyen yezit’in yolunda giden yezitçe işler peşinde koşan, arada sırada Tanrıdan söz eden arada sırada camide görünen, çoğu kere haksızlık adaletsiz işler yapan kenti talan eden insanlar işte...
Ne hak umurlarında ne hakikat dillerinde olan kalplerinde gönüllerinde yok ve çoğu servet sahiplerine imrenen onlar gibi hayat özleyen...
Doğru yol boyunca markası yüksek fiyatı yüksek kimlerin bindiği çok belli değil, söylendiğine göre yabancılar Mesela Ruslar mesela Ukraynalılar İranlılar daha pahalı arabalara biniyorlarmış bizim beyazlardan bile...
Kentin anlı şanlı mütahitleri gece gündüz yabancıların peşindeymiş yaptıkları evleri villaları onlara satabilmek için...Yine deniyor ki şehrin en güzel sitelerinde Ruslar Ukraynalılar İranlılar Almanlar hatta ıraklılar Libyalılar oturuyorlarmış...
Ve bizim dindarlar muhafazakârlar Milliyetçiler çok memnunmuş bu gelişmelerden, varsıllarımız daha çok memnunmuş ilave kadınları ediniyorlarmış yabancılardan...
Çoğu cemaatçi tarikatçı fakat kendilerince fetvaları varmış günahı söyleyenlerin anlatanların boynuna...
Sonunda kendimize ait türkülerden bile nefret eden onları söylemeyi yobazlık sayan bir toplum inşa edildi, kimselerin umurunda olmayan...
İşte bunları bile bile güzel şeylerden söz edemiyor insan, güzel ne kaldı ki diye bir soru bırakayım da cevaplamak isteyen cevaplasın...