Son yıllarda artan nüfusumuzun su ihtiyacı ve sulu tarım alanlarındaki artışlar, plansız ve bilinçsiz kullanım nedenleri ile sularımız yetersiz olmaya başladı. Bilim adamlarının açıklamalarından; yeraltı sularının çekildiği bilinmektedir. Yeraltı sularının çekilmesi ile bazı bölgelerimizde toprak çökmeleri ve obruklar oluşmaktadır. İçme suyu ve sulama suyu kuyularında su azalmaları başlamıştır.
Dünyada olduğu gibi ülkemizde, bölgemizde ve ilçemizde de; SU SORUNU yaşanmaktadır.
İlçemizde son 5 yılda, sık sulanır bitki çeşitlerinin %30’a yakın arttığı, Özellikle kırsal mahallelerimizin bazılarında bu oranın 2-3 kat daha fazla olduğu söylenmektedir.
Ancak; Su kaynakları aynı oranda artmamıştır.
Anlaşılıyor ki, mevcut su kaynakları ve şebekeleri içme ve sulama alanlarımız için yetersiz kalmaktadır.
Devlet Su İşleri Müdürlüğü ve ilgili kurumlar ile projeler geliştirilmeli,
sulama kanalları ve göletlerin uzun süren yapım aşaması hızlandırılmalıdır.
İçme suları, kırsalda sık sık kesilmekte, Belediyelerin su ve kanalizasyon idareleri içme suyu şebekelerini yeterli hale getirmeli, içme sularının sulama suyu olarak kullanımını engelleyecek tedbirler almalı ve kontrol etmeli.
Her şeyi devletten beklememeli, vatandaşlar olarak; su kullanırken daha duyarlı olmalı, İçme sularımızı, sulama suyu olarak kullanmamalıyız.
Bahçelerimizde vahşi sulama yerine, daha az su ile daha çok alanları sulayabileceğimiz damlama sulama tercih edilmelidir. Yeni ekim alanları oluştururken yeterli suyun olup, olmadığına bakılmalı, yeterli su varsa sulanacak bitki alanları ve bitki/meyve türleri uzmanlar yardımı ile planlanmalıdır. Projeler üretirken devlet desteklerinden de, faydalanarak uzun vadeli çözüm önerileri geliştirilip, uygulanmalıdır.
Kaynakları tüketip, yemyeşil topraklarımızı kuraklaştırmayalım.
Su güğümü ve testilerle su doldurduğumuz çeşmeler de kayboldu. Susuz; bahçe de, turizm de, ticaret de, yaşam da olmaz. Toprağı sularken, insanlar susuz kalmasın.