Tatiller daha gitmeden 2-3 gün öncesinde kendinizi saldığınız ve rutininizden koptuğunuz zamanlara mı dönüşüyor sizin için? Aslında bu yanlış bir algı çünkü tatil dönemlerinde de hem kendinizi strese sokmadan hem de beslenmenizde çok büyük kısıtlamalara gitmeden kilo almadan hatta kilo vererek dönmek mümkün.
Kahvaltısız güne başlamayın:
İştahınızı artıran bütün kahvaltı seçeneklerinden yemek yerine, tatil süresince her gün farklı bir kahvaltı seçimi yapabilirsiniz. Kahvaltınızı mutlaka domates, salatalık, biber gibi yaz sebzeleri ile çeşitlendirin. İçecek olarak bitki çayları ve süt tercih edebilirsiniz. Kahvaltıda tüketeceğiniz ceviz, badem gibi yağlı tohumlar, kuru erik, kuru kayısı gibi doğal meyveler; hem C vitamini açısından, hem de mineraller bakımından zengindir. Yarım yağlı süt ve yulaflı bir kahvaltı seçeneği de son derece sağlıklı olabilir.
Hazır meyve suyu içmeyin:
Açık büfe yemeklerin yanında servis edilen, rengarenk meyve suları, bırakın sadece görüntüde kalsın. İstenilen tadı elde etmek için oldukça yoğun şekerle tatlandırılan, aynı zamanda çoğunda katkı maddesi bulunan bu meyve suları sadece vücudunuza değil, sağlığınıza da oldukça zararlı.
Kavurma, kızartma, hamur işinden kaçının:
Açık büfedeki yemekler bizim için hem sağlıksız, hem de tehlikelidir. Sağlıklı gibi görünen besinlerin de pişirme yöntemlerine ve sunuluş şekillerine dikkat etmeniz gerekmektedir. Kavurma, kızartma ve hamur işlerinden mümkün olduğunca uzak durmalısınız. Özellikle mayonez gibi soslarla hazırlanan yemeklere ve mezelere dikkat edilmelidir. Tercihinizi haşlama, ızgara ve tencere yemeklerinden yana yapmanızda fayda var.
Porsiyon kontrolüne dikkat:
Açık büfede veya evde küçük tabakları seçin. Büyük tabak yerine küçük bir tabak seçmeniz, porsiyon kontrolü yapmanızı kolaylaştıracaktır. Ayrıca masadan birkaç kez kalkmanıza yardımcı olacaktır. Her besin tercihi için masadan kalkmak, yavaş yemenize neden olup doyma sinyalinizin ve porsiyon kontrolünüzün sağlanmasına yardımcı olacaktır. Çünkü beyin ile mide arasındaki sinyal iletimi 20 dakika kadar sürmektedir ve 20'nci dakikanın sonunda doygunluk hissine ulaşılmaktadır.
Yemeye yoğurtla başlayın: İlk olarak yoğurt yemeniz, mide hacminizin dolarak doyma hissinizin başlamasını, kan şekerinizin dengelenmesini sağlayacaktır. İkinci kalkışınızda ise kendinize haşlanmış, közlenmiş veya çiğ sebzelerden oluşan bir salata tabağı almalısınız. Aldığınız salata ve sebzeler hacim olarak midenizde doygunluğun oluşmasına neden olacaktır. Son kez ana yemek için kalktığınızda ana yemek çeşitlerinden sadece sevdiklerinizi almanız, kontrollü bir şekilde tüketmenizi sağlar.
Su tüketimini ihmal etmeyin: Yemeklerden daha da önemlisi sıvı tüketimidir. Ter yoluyla da sıvı kaybı yaşandığından vücudun döngüsü için, kaybedilen sıvının karşılanması şarttır. Sıvı ihtiyacı mümkün olduğunca su ile karşılanmalıdır. Bu yüzden günlük su ihtiyacınızı karşılamak için en az 2.5 lt su içmeyi ihmal etmeyin. Hatta fazla ter kaybettiğiniz günlerde sodayla mineral desteği sağlayabilirsiniz.
Alkol Tüketiminize farklı alternatifler yaratın: Alkol aldığınız zaman tüketilen bardak kadar şeker tükettiğinizi düşünebilirsiniz. Alkolü kısıtlamak istemeyen ama aynı zamanda da kilo kaybını hedefleyen kişiler, işlenmesi ve oluşumu açısından kalorisi en düşük olan şarabı tercih edip tüketim şeklini değiştirerek kalori kazanabilirler. Bir bardak beyaz şarap yerine, şarap bardağının içine iki ölçek beyaz şarap ve dört ölçek mineralli su karıştırarak 80 kalori kazanabilirsiniz. Aynı zamanda sıcak havada serinlemek için iyi bir alternatif olacaktır.