Tekerrür eden tarih

Geçtiğimiz yıl Manavgat’ta yaşanan orman yangınlarını hatırlarsınız. Günlerce devam eden yangın sonrası hayat tam anlamıyla eskiye dönebilmiş değil.

Yangınlar söndürülmüş olsa da yok olan ormanlar, terkedilen evler ve hayatını kaybeden binlerce canlıdan bahsediyoruz aslında.

Hal böyleyken bazı olayları yeniden yaşayınca genelde insanlar tarih tekerrür eder diyor. Ancak bile bile yaşanan bir durum varken böyle bakmak çözüm odaklı bir yaklaşım olmayacaktır. Nitekim bugünlerde Manavgat’ta veya Kemer’de çıkan yangınlar da bunun bir göstergesi.

Yangınlar her ne kadar doğal afet olarak nitelendirilse de önlem alınabilir bir olaydır. Ancak her ne hikmetse önlenebilecek her şey insanların yaşamak zorunda kaldığı ve ismine kader denildiği bir durum haline dönüşüyor. Yaşadığımız olayların olmaması gibi bir yaşamın var olduğunu hayal etmekte güçlük yaşıyoruz. Yazın yangın çıkar, baharda sel olur demek gibi bir şey bu.

Her geçen gün bir zam haberi ile karşılaşırken kampanya kovalayan ve ürünün ucuzunu nerede bulurum diye düşünür hale geldik. Bilgisayar oyunlarında yer alan hayatta kalma mücadelesini gerçek yaşamda deneyimlemeye başladık. Tek bir farkla, gerçek hayatta bir canımız var. Her durum, her olay ve diğer her şey ile ilgili mücadelemizde tek bir şansımız var. Yaşayacağımız tek bir hayat var. 

Tek canımızın olduğu hayat oyununda bu sıralar Akbelen ormanında yaşanan mücadeleyi de ekleyebiliriz. Orman çevresinde yaşayan insanlar ormanın yok olmaması için mücadele veriyor. Ağaçlar kesilmesin ve doğa kendi halinde kalsın istiyorlar. Düşünsenize bir ağaçsınız, herhangi bir ormanda olabilecekken Türkiye’de bir ağaçsınız. Hiçbir şey yapmadığınız halde sizi kesiyorlar. Nedeni ise tamamen maddi kaygılar. Sonrasını çok düşünmeden ve sadece kendi çıkarlarını düşünen insanların kurbanı haline geliyorsunuz. Korkunç geliyorsa söyleyeyim şu anda yine milyonlarca ağaç bu tehlikeyi yaşıyor.

Tarih yalnızca hatalarından ders çıkaramayan insanlar için tekerrür eder. Tüm olaylara da kader dersek önlem alınmadan her kötü durumu yeniden yaşamak zorunda kalıyoruz. Bedelini de yine biz ödüyoruz. Sorgulama yapılmadan bu şekilde yaklaştığımızda ise hiçbir sorun çözülmüyor. Ben yaşadım çocuklarım yaşamasın dediğiniz her şey kader diye isimlendirilirse yeniden yaşanacaktır. 

Geçen yıl ormanlar günlerce yandı. Bu yıl yeniden yangınlar başladı ve önümüzdeki günler için yeniden sıcaklık uyarısı yapıldı. Kabus dolu günleri yeniden yaşamak istemiyoruz. En önemlisi de tüm bunlara kader denilmesini ve normalleştirilmesini istemiyoruz. Ne dersiniz?

{ "vars": { "account": "G-0GZNXP00R2" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }