Ama demek zorundayız, her şeye rağmen denek zorundayız “Ey insanlar, ey Müslümanlar, bu dünya bu kadar lanet olduysa, acımasız olduysa” bunda susan, sessiz kalan, “Bana ne?” diyen herkesin payı ve katkısı var...
Siz kahvaltı yaparken veya akşam yemeği yerken çocuklarınızla her dakika da bir çocuk öldürülüyor Filistin’de. Buna isyan etmek için Müslüman olmaya gerek yok da, ben yine de “Ey Müslümanlar” diyorum neden diyorsam...
“Müminin derdiyle dertlenmeyen bizden değildir” diye kim dedi sahi? Ne kadar dert edindin Filistinli çocukları, hatta ne kadar dert edindin ülkede yatağa aç giren çocukları?
Konumuz yine yeniden merhamet... İster kabul edin, ister etmeyin merhameti yok edildi dünyanın, ülkelerin merhameti yok edildi ve insanların...
İnsanların çoğu pek çoğu merhametsiz olmayı seçti, merhametsiz bir toplum inşa edildi, kimse kimselere acımıyor... Hele güç sahipleri, servet sahipleri, parayı Tanrı yerine koyanlar asla acımıyorlar kimselere...
İnsanlara acımıyorlar...
Yoksullara acımıyorlar...
Yetimlere acımıyorlar, görmezden geliyorlar...
Şehirlere acımıyorlar, ağaçlara, dağlara, kuşlara acımıyor...
Kedilere acımıyorlar neden bu kadar zalim oldularsa... Oysa kediler Allah’ın yeryüzünde gözle görülen melekleridir sokaklarda dolaşan...
Yapmayın, yapmayalım, bu kadar bencil olmayalım, bu kadar uzak durmayalım merhametli olmaya...
İnsana, yoksula, yetime, kimsesizlere bu kadar uzak durmayalım, yemin ederim bu merhametsizliğin sonu asla hayır olmayacak...
İkiyüzlü olmaktan, münafıklar gibi davranmaktan uzak kalalım diyeceğim de, sözlerimi ciddiye alıp almayacağını bilmiyorum...
Çünkü artık kimseler ciddiye almıyor söylenen sözleri, herkes her şeyi “Zaten ben biliyorum” diyerek geçiştiriyor...
Olsun ben yine de demek istiyorum...
En büyük sorunumuz merhametsizlik, merhameti olmayanın dini olmaz isterse sabah akşam camiden çıkmasın...
Merhamet sahibi olmak ahlak sahibi olmaktır, merhamet sahibi olmak Allah’a doğru yol almaktır...
İnsan olmaktır merhamet sahibi olmak...
Müslüman olmaktır...
Bağrına basmaktır yoksulları, yetimleri, çaresiz kalmışları...
Anlatabildim mi?