Ağaç dikmek toprağa da sahip çıkmaktır…
Ağaç dikmek hayata inanmaktır…
Hazreti Muhammed’i dinlemek, O’nun dediğini dikkate almak bir iman meselesidir? O söylüyorsa bir hikmeti vardır diyebilmeli insan…
Yeşeren her dal bir umuttur, baharın geleceği konusunda bir habercidir…
Ekin tarlalarına sahip çıkılması gerektiği ikaz edilir ayetlerde insana…
Ne yazık ki toprağa sahip çıkmayı unuttu yeni insan… Özellikle şehirlerde yaşayan beyaz adamlar toprağa ihanet etmeyi bir marifet saydılar…
Gökdelenlerde oturunca ölmeyeceğini, ölümün kendilerini bulmayacağına inananalar bile var… Varsın birileri bu sözleri ciddiye almasın, ama toprağın intikamı büyük olacak bir gün…
Öyle bir gün ile karşılaşırsa, insan görecek ki, insanın sadık yâri kara topraktır, büyük ozan Aşık Veysel’in deyimi ile…
Bunu söylemek için kâhin olmaya gerek yok...
Toprağa ihanet olmaz, suya ihanet olmaz aşka ihanet olmaz...
Asla ihanet olmaz kulluğa…
Kadına ihanet olmaz… Çünkü toprağa ihanet edenler, kadına ihanet edenler, söze ihanet edenler hep kaybettiler…
Vatana ihanet olmaz, ihanet edenler karanlık düşleri olan kişilerdir…
Allah’a inandığını söylen insanların pek çoğu kulluğa ihanet etti… Yalan söylemek bir ihanettir kul olmaya, faiz yemek de zina etmek de ihanet listesinde yazılı olanlardır…
Nereden bakarsak bakalım veya nasıl yorumlarsak yorumlayalım “fidanı dikin” denmesi ile insana çok şey söyleniyor burada…
İnsanın umutlu olması gerektiği söyleniyor…
Doğru görünürde kötüler iyilerden, karalık aydınlıktan fazla… Ama umudumuzu kaybetmemek söyleniyor bize…
Bir umut var, bir tutunuş var hayata karşı… İnsan insana umut olmalı… İnsan insanın elinden tutmayı ibadet bilmeli…
Toprağa sahip çıkmayan beyaz adamlar, en çok kendilerine yazık ettiler…