- Mehmet AL                                                                  
Oba Mahallesi’nde yaşanan ilginç olayın ardından polis karakoluna giderek ifade veren baba İ.A. eşi S.A. ile boşanma aşamasında olduklarını söyleyerek yaşananları şöyle anlattı: “Mahkeme çocukların velayetini eşime verdi. S.A. sürekli çocuklarıma kötü davranıp evden kovduğu için çoğu zaman çocuklarım bende kalıyor. Hatta çocuklar bende kalınca da S.A. beni çocukları göstermediğim için şikayet etti. 14 Haziran’da saat 18.30 sıralarında kızın Z.N.A’yı görmek ve aynı zamanda karne hediyesi vermek için eşimin kalmış olduğu Oba Mahallesi’ndeki sitenin girişinde arabamın içerisinde kızımı arayarak yanıma çağırdım. Kızım tek başına yanıma geldi. Biraz araç içerisinde oturduktan sonra kızım eve gitmek için yanımdan ayrıldı. Ben bir süre daha orada beklerken kızım beni telefonla arayarak ‘Annem beni eve almadı’ dedi. Ben de sitenin içerisinde bekle dedim ve 112’yi aradım. Polis ekipleri geldi. Kızım sitenin bahçesinde bekliyordu. Polisler ile birlikte kızım eve çıktı. Eşim, kızımı eve aldı. Biz polisler ile birlikte sitenin girişinde beklerken kızımın ‘Ağabey beni kurtar’ diye bağırdığını duyduk. Sonra polis ekipleri daha ayrılmadığı için tekrar eve çıktı. Kızımı alarak geldiler. Bu sırada yanımda oğlum A.A. da bulunuyordu. Eşim S.A. sürekli bu şekilde hem oğluma hem kızıma kötü davranıyor. Çocukların velayetinin de tarafına verilmesini istiyorum. S.A’dan davacı ve şikayetçiyim” dedi. 

Alanya’da boğulma tehlikesi geçiren adam sağlıkçıların müdahalesiyle hayata döndü Alanya’da boğulma tehlikesi geçiren adam sağlıkçıların müdahalesiyle hayata döndü

“ANNEM İHTİYAÇLARIM İLE İLGİLENMİYOR”

İ.A’nın mağdur olan çocuğu A.A. (17) da avukat eşliğinde verdiği ifadesinde, velayetinin annesinde olmasına rağmen daha önce yaşadığı olaydan dolayı annesi S.A’nın kendisini eve almadığı için babası ile yaşadığını söyledi. A.A., “Annem S.A. velayeti kendisine ait olmasına rağmen beni eve almıyor ve benimle ilgilenmiyor. 14 Haziran’da saat 19.00 sıralarında babam ile birlikte annemin ikametinin olduğu yere gittik. Kardeşim sitenin içinde bizi bekliyordu. Yanına gittik. Bir süre sonra da polis memurları geldi. Kardeşim ile konuştular. Sonra polisler ve ben eve çıktık. Kapıyı polisler çaldı ancak annem 5-10 dakika boyunca kapıyı açmadı. Biz vazgeçip asansöre bineceğimiz sırada annem kapıyı açtı. Annem kardeşimi eve alacağını söyledi. Biz de polislerle aşağı indik. Kardeşime polisler sordu. O da annemin yanında kalmak istediğini söyleyince polislerden biri kardeşimi yukarı çıkartacağı sırada kardeşime kendisine ait cep telefonunun S.O.S Acil Yardım tuşuna herhangi bir olumsuzluk olması durumunda basmasını, benim cep telefonuma mesaj geleceğini söyledim. Sonra kardeşim yukarı çıktı. Kardeşimi bırakan polis aşağı geldiği sırada kardeşimin telefonundan S.O.S bildirimi geldi. Kardeşim balkona çıkmış ‘Beni kurtarın’ diye bağırıyordu. Polis memurları ve biz eve çıktık. Annem kapıyı açtı. Kardeşim annemin kendisini darp ettiğini söyleyince kardeşimi aldılar” dedi. A.A. velayetinin annesi S.A’da olmasına rağmen kendisini eve almadığını, ihtiyaçları ile ilgilenmediğini ve annelik görevini yerine getirmediğini ifade ederek annesinden davacı ve şikayetçi oldu. A.A. ayrıca babası İ.A’ya teslim edilmek istediğini söyledi. 

“TELEFONU ALMAK İÇİN YÜZÜMÜ ÇİZDİ”

İ.A’nın kızı Z.N.A. (12) ise yaşanan olayı anlatarak, “Ben eve girdim. Annem elimden zorla telefonu almaya çalıştı. Bana kızdı, bağırdı. Elimden telefonu almak için yüzümü çizdi. Yüzüme tokat attı. Hemen telefonumdaki S.O.S acil butonuna bastım ve balkona çıkıp ‘Ağabey yardım et’ diye bağırdım. Bir süre sonra polisler, babam ve ağabeyim kapıya geldi. Annem önce kapıyı açmadı. Israrla kapı çalınınca kapıyı açtı. Beni eve almayan, darp eden annem S.A’dan davacı ve şikayetçiyim. Babam İ.A’ya teslim edilmek istiyorum” ifadelerini kullandı.  Alanya Cumhuriyet Savcılığı çocukların velayetini anne S.A’dan alarak baba İ.A’ya verdi.

                                                                                                                                                                       

Editör: DAMLA ERCİYAS