Alanya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ALSMO) Başkanı Tevfik Atar,  130 bin mali müşavirin işlerini daha sağlıklı şekilde yapabilmesi için haklı ve insani taleplerinin ivedilikle hayata geçirilmesini istedi.  Oda binasında açıklama yapan Atar’a çok sayıda meslektaşı da destek verdi.  Atar,  mali müşavirlerin artan iş yüklerine dikkat çekerek, “Bugün mali müşavirlerin sırtındaki yük artık dayanılmaz bir boyutlara ulaştı. Meslek mensupları aracılığıyla alınan beyan ve bildirimlerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu beyan ve bildirimlerin içerikleri kolaylaşacağına zorlaşıyor. Teknolojik gelişmeler mesleği kolaylaştıracağına, mali idare tarafından getirilen yeni angaryalar ve yoğun iş yükü baskısı mesleğimizi yapılamaz, sürdürülemez hale getirdi. Gelişmiş ülkelerde iş verimini artırmak için haftalık çalışma günlerinin dört güne indirilmesi tartışılırken biz mali müşavirler olarak neredeyse 7/24 ofislerimize hapsediliyoruz. Görünürde mükellef veya işverenlerden istenilmekle beraber, iktisadi ve sosyal hayata ilişkin ihtiyaç duyulan hemen her veri mali müşavirler aracılığıyla toplanılır hale geldi. Bu durum meslek mensuplarının zaten çok ağır bir iş yükü altında ezilmelerine sebebiyet vermekte iken bir de beyan ve bildirimleri almak için kullanılan sistemlerin sağlıklı çalışmaması ve yoğunluk dönemlerinde tıkanması, zamanla yarışan meslektaşlarımızın streslerini kat be kat artıyor.  Meslektaşlarımız rutin dönemlerde dahi beyan ve bildirimleri sağlıklı bir şekilde hazırlayamaz hale geldi. Bu kadar ağır iş yükü altında çalışmak zorunda bırakılan meslek mensuplarımızın bir işletmenin faaliyetlerini ve işlemlerini sağlıklı bir şekilde yürütmesi mümkün değil.  Sadece nisan ayında GİB tarafından ilan edilen vergi takviminde toplam 56 beyan ve bildirimin verileceği açıkça görülüyor. Bu beyan ve bildirimlerin yanında bir de en son 20 yıl önce uygulanan ve genel tebliği ile sirküleri henüz 2-3 ay önce yayımlanan, hala uygulamada birçok tereddüttü barındıran enflasyon düzeltme işlemlerine ilişkin yapılacak çalışmaları da aynı takvimde tamamlanmak zorunda bırakılmasını adil ve uygulanabilir bulmuyoruz. Resmi, idari ve hafta sonu tatilleri Ramazan Bayramı ile birleşince toplam 12 günlük tatil nedeniyle nisan ayında çalışma günü olarak sadece 18 gün kalıyor. Bu kadar kısa sürede bu kadar beyan ve bildirimin sağlıklı bir şekilde verilmesine imkân yok. Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine yapılan hem yazılı hem sözlü başvuruların dikkate alınması için meslektaşlarımızın masa başında ölmesi mi gerekli? Artık yeter diyoruz. Sesimizi duyun ve çığlığımıza kulak verin” dedi. 

Alanya’nın başarılı iş insanına önemli görev Alanya’nın başarılı iş insanına önemli görev


“ÇOK FAHİŞ CEZA UYGULANMASI BİZLERİ YILDIRDI”
Mali müşavirlerin iş yükünü hafifletecek çözüm önerilerinin Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine birçok kez aktarıldığını hatırlatan Atar, “Yapılan her görüşmede, mali müşavirlerin ağır iş yükü altında ezildiği, omuzlarındaki yükün artık dayanılmaz seviyeye geldiğini, meslektaşlarımızın beden ve ruh sağlıklarının bu yükü artık kaldırmadığı sıklıkla ifade edildi. Önerilerimize yıllardır sessiz kalınması sebebiyle büyüyen bu sorunların ortadan kaldırılması için beyan ve bildirimlerin sadeleştirilmesi, bilgi sistemleri alt yapılarının modernizasyonu şart ve acilen gerekli. Ölçüsüz bir iş yükü ve adil olmayan ücret tarifesi, mali müşavirlerin iş ve yaşam dengesini olumsuz etkiliyor ve insani yaşam hakkını ellerinden alıyor. Sorunlarımıza ivedi olarak çözüm üretilmesi için haykıran 130 bin meslek mensubunun çığlıklarına duyarsız kalınmamalı. Artık mevcut işlerimizi yapamaz hale geldik, bıçak kemiğe dayandı. İnsani şartlarda yaşamak biz mali müşavirlerin de anayasal hakkı. Bakanlıktan her ay beyan sürelerinin uzatılmasını değil, günümüzde yapay zekâ teknolojisinin kullanıldığı bir çağda, elektronik uygulamalar aracılığıyla toplanan verilerin etkin bir şekilde sınıflandırılmasını ve yasal olarak veri talep eden kurumlarla, örneğin TUİK, Merkez Bankası ve Kamu İhale Kurumu, SGK, GİB, İŞKUR gibi tüm kamu kurumlarıyla paylaşılmasını talep ediyoruz. Firmalara ait tüm bilgilerin tüm kamu kurumlarında olmasına rağmen, Hazine için hiçbir ekonomik katkısı olmayan gerçek faydalanıcıya ilişkin bilgi formu istenmesi ve çok fahiş ceza uygulanması bizleri yıldırdı.  Acilen kaldırılmalıdır. Aynı verilere dayalı olarak yapılan tekrarlı beyan ve bildirim yüklerinin hafifletilmesini istiyoruz. Ayrıca, vergi beyan dönem ve sürelerinin, resmî tatil günleri dikkate alınarak düzenlenmesini, ay içerisindeki resmi tatil gün sayısı kadar günün beyan ve bildirimlerin son günlerine ilave edilmesini  talep ediyoruz” diye konuştu.  
“BİZLERİN SESSİZ ÇIĞLIĞINA KULAK VERİLMELİ”
Şu an meslek camiasında infial halinin mevcut olduğunu söyleyen Atar, “Meslektaşlarımız gece gündüz demeden rutin işlerinin yanında ay sonuna kadar kurumlar vergisi beyannamelerini yetiştirmek için uğraşıyor. Bayram tatili nedeniyle çalışmaların sekteye uğraması, mükelleflerden bilgi ve belgenin toplanamaması sebebiyle kurumlar vergi beyannamelerinin süresinde sağlıklı bir şekilde hazırlanabilmesi mümkün değil. Kurumlar vergisi beyannameleri bile süresinde hazırlanıp beyan edilemeyecek durumda iken bir de bundan 17 gün sonra geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi işlemlerinin yapılmasının ve beyanname ekine bilançonun eklenmesinin istenmesi, biz mali müşavirlerin adeta cinnet geçirmesine, ruh sağlıklarını kaybetmelerine  sebebiyet veriyor. 2024 yılı geçiş dönemi olması ve ikincil mevzuatın oldukça geç yayımlanması ve aşırı yoğunluk nedeniyle 2024 yılında geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltme işlemlerinin yapılmaması için dayanakları ile birlikte bakanlık ve GİB’e yapılan müracaatımızın hayata geçirilmesini ve enflasyon düzeltme işlemlerinin yıllık olarak yapılmasını ve hatta KOBİ’lerin bunun dışında bırakılmasını, işletme büyüklüğü ölçüsüyle sınırlandırılmasını  talep ediyoruz. 2023 yılına ilişkin Kurumlar Vergisi beyannamelerinin ve elektronik defter beratlarının yüklenmelerinin nisan ayındaki resmî tatil sürelerinin uzun olması nedeniyle zamanında yapılması mümkün değil. Bu nedenle kurumlar vergisi beyannameleri ile e-defter beratlarının yükleme sürelerinin en az nisan ayı içerisindeki resmi ve idari tatil süresi kadar ve geçici vergi beyan süresinin uzatılması talebimizin yerine getirilmesi gerekir. Çünkü biz mali müşavirlerde insanız ve herkesin olduğu gibi bizlerinde dinlenmeye, ailesi ile vakit geçirmeye, bayramları yaşamaya, sosyal yaşama katılmaya ve en önemlisi hasta aile bireylerinin yanında olmaya hakkı var. Bizlerin sessiz çığlığına kulak verilmeli ve gerekli yasal düzenlemeler acil olarak yapılmalıdır. Bizler ofislerimizde insani koşullarda çalışmak istiyoruz. Kamu çalışanlarının nasıl mesai kavramları varsa bizler de bunu istiyoruz. Fazlasını değil. Elektronik Defter Beratlarının firmanın mali mührü yerine mali müşavirlerin şifreleri ile veya elektronik imzaları ile gönderilmesinin sağlanarak ofislerimiz mali mühür ve elektronik imza çöplüğü olmasından kurtarılmalı. Her ay büyük fedakarlıklarla gece gündüz demeden çalışmayan sistemlere rağmen mesai kavramı gözetmeksizin, neredeyse çalışma süresini 24 saate çıkaran biz meslek camiasının KDV yükü hafifletilmeli ve KDV oranımız yüzde 10 olarak düzenlenmeli. Mevzuatta kağıt üzerinde var olan ancak gerçekte olmayan 1-20 Temmuz arasındaki mali tatil gerçek anlamda işlevsel hale getirilmeli ve temmuz ayındaki tüm beyanname ve bildirimler ertesi ayın bildirimleri ile birleştirilmeli. Ancak bu şekildeki bir düzenleme ile gerçek anlamdaki bir mali tatil den söz edebiliriz. Ayrıca deprem bölgesinde mesleğini güç koşullarda icra etmeye çalışan meslek mensuplarımız için deprem bölgesinde devam eden mücbir sebep halinin bölgede yaşanan olağanüstü koşullar dikkate alınarak yıl sonuna kadar uzatılması ve bölgedeki mükellefler için enflasyon düzeltmesinin vergi etkisi olmaksızın uygulanması talebimizin yerine getirilmesi gerekiyor. Biz muhasebeciler ve mali müşavirler ekonomiye ve iş dünyasına katkı sağlamak için yılmadan, usanmadan çalışan, devletimiz için her türlü fedakarlığı yapan tıpkı pandemi döneminde olduğu gibi ekonominin çarklarının dönmesi için sağlımızı tehlikeye atarak üzerimize düşen görevleri yüksek sorumluluk bilinci ile yerine getiren bir meslek grubuyuz. Devlet bizim devletimizdir. Tabi ki kriz dönemlerinde herkesin elini taşın altına koyması ve var gücü ile çalışması gereklidir. Ancak, hiçbir kamu gücünün de bir meslek grubuna bu kadar yüklenmeye, insanların psikolojilerini bozmaya hakkı yok. Kamu kurumlarının çalışmayan sistemleriyle boğuşmak bir yana, sıkıştırılmış takvim içerisinde insanüstü bir çaba ile yetiştirmeye çalıştığımız beyan ve bildirimler için Maliye idaresinden biraz anlayış bekliyor, isteklerimizin karşılanmasını bekliyoruz. Bizi duyun! Ve taleplerimizi göz ardı etmeyin. 130 bin mali müşavirin işlerini daha sağlıklı bir şekilde yapabilmesi için haklı ve insani taleplerimizin ivedilikle hayata geçirilmesini bekliyoruz ve istiyoruz” ifadelerini kullandı.