Başaran, "Çocuklarımızı sokaktaki tehlikelerden korumaya çalışırken, tehlikenin evimizin içinde olduğunu unutmamalıyız. Teknolojik cihazların yanlış kullanımı, çocuklarımızın gelişiminde ciddi sorunlara yol açıyor" dedi.

Köşe yazısında, çocukların dijital içeriklere ve sanal ortamlara aşırı maruziyetinin, bağımlılık riskini artırdığını ifade eden Başaran, "Eğer gençliğimiz bizim geleceğimizse, onları doğru bir şekilde yetiştirmek zorundayız. Bu nedenle aileler, öğretmenler ve yetkililer, teknoloji kullanımını dengelemek için sorumluluk almalıdır" dedi. Milli Eğitim Bakanlığı'na çağrıda bulunan Başaran, "Anaokulundan itibaren eğitici projeler geliştirilmesi ve teknoloji derslerinin ilkokulda başlaması gerekiyor. Yerel yönetimlerin de bu konuda projeler geliştirmesi kaçınılmaz" şeklinde konuştu. Son olarak, "Sokaklardan korkarken, çocuklarımızı evlerde kaybetmeyelim. Bu çocuklar bizim geleceğimiz" diyerek sözlerini tamamladı. Hasan Başaran, toplumun bu konuda duyarlı olması gerektiğinin altını çizdi.

HASAN BAŞARAN’IN KALEME ALDIĞI KÖŞE YAZISI ŞU ŞEKİLDE:

BU ÇOCUKLAR BİZİM

Bugünlerde dünya gündemi, ülke gündemimiz yoğun. Hem de çok yoğun. Ekonomi, savaşlar ve terör…

Gündem bu kadar yoğun iken;  tüm dünyada, tabi ki ülkemizde de çok tehlikeli bir sorunla karşı karşıyayız.

Çocuklarımızın internet ve sosyal medya bağımlılığı.
 
Bilim adamları, sosyal medya bütün platformlar  tehlikeyi haykırıyor.

Çocuklarımızı sokaktaki tehlikelerden korumak için elinden tutup, okula götürüp, getirirken; tehlike evimizin içinde.  
Telefon, bilgisayar, tablet, internet…  Herkesin elinde, herkesin evinde var.  

Tabi ki tehlike olan imkanlar ve araçlar değil, imkan ve araçların yanlış kullanımı.

Çocukların dijital içerikler, oyunlar, sanal ortam ve internette ve ekran önünde vakit geçirme zamanı çok uzamış;

kullanımı anaokulu, hatta kreş yaşına kadar inmiş durumda.                                                                                                            

Çocuklarımız bağımlı olma tehlikesi ile karşı karşıya.                                                                                              

Dünyada ve bizim ülkemizde de; sanal ortamlardan etkilenen,

sanal karakterlere kendini kaptıran çocuklarımızın kendisine, ailesine, sokaktaki arkadaşına zarar verdiklerini, değişik zamanlarda medyada izledik, izliyoruz.  

Çocuklarımız; fiziki, sosyal davranış ve başarı olarak olumsuz etkilenmekteler.                                                                                                      

Eğer gençliğimiz, bizim geleceğimiz diyorsak;  iyi yetişmiş insan gücüne ihtiyacımız var diyorsak,

teknolojiyi çocuklarımızın doğru zamanda, doğru yerde ve gerektiği kadar kullanmasını sağlamalıyız.                                                                                                                                   

Anne babalar, öğretmenler,  herkes kendine düşeni yapmalı.

En önemlisi de; Milli Eğitim Bakanlığımız, ailelerin ve çocukların doğru bilgi  almalarını sağlamak için

anaokulundan itibaren, eğitici projeler geliştirmeli, teknoloji ve bilişim dersleri ilkokulda başlamalıdır.                                                      
Sayın Valilerimiz, kaymakamlarımız, milli eğitim ve okul müdürlerimiz, tüm yetkililer ve etkililer;

 kaybedecek zamanımızın olmadığını düşünüyorum.   Sizler yerelde projeler geliştirip, tertemiz çocuklarımızın, tazecik beyinlerimizin;

Alanya'da pazarcı esnafının huzuru kaçtı Alanya'da pazarcı esnafının huzuru kaçtı

 iyi, daha iyi, en iyi olmaları için uzmanlarımız,  eğitimcilerimizle birlikte, yollarında rehber ve rol modelleri olabilirsiniz.   

Sokaklardan korkarken, çocuklarımızı evlerde kaybetmeyelim.
Bu çocuklar bizim…