Alanya’da güvenilir gıda üretimi için çaba sarf eden ve her zaman üreticilere verdiği tam destek ile takdir toplayan, Alanya Ziraat Odası Başkanı Tahir Göktepe ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
‘Haftaya Başlarken’ isimli röportaj köşesinin bu haftaki konuğu Alanya Ziraat Odası Başkanı Tahir Göktepe oldu. Aynı zamanda Ziraat Mühendisi ve bir üretici olan Başkan Göktepe, tarımsal üretimin milli bir mesele olduğuna ve üretimin her zaman devam etmesi gerektiğini vurguladı. Başkan Göktepe, “Tarımsal üretim zor ama gençlerimizi bu alana yönlendirmemiz gerekiyor. Çünkü biz üretmezsek Türkiye aç kalır” dedi. Başkan Göktepe ile sohbetimizin ara başlıkları şu şekilde:
'ÜRETİCİLERİMİZİN EMEKLERİNE VE EMANETLERİNE SAHİP ÇIKIYORUZ’
-Başkanım merhaba, çok yoğun bir programınız var. Buna rağmen röportaj isteğimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Biz sizi daha yakından tanımak isteriz.
Merhaba Gülşah Hanım. Ben,1980 yılında Alanya'nın Çamlıca köyünde dünyaya geldim. Çamlıca İlköğretim okulunda okuduktan sonra ortaokul döneminde Alanya’ya geldim. Ardından girdiğim sınav ile Antalya Lisesi’nde okumaya hak kazandım. Lise öğrenimim bittikten sonra İzmir Ege Üniversitesi'nde Ziraat Fakültesinde İngilizce eğitim aldım. Mezun olduktan sonra Antalya’da küçük bir işletme kurdum. Ama ailemin de isteği ile doğup büyüdüğüm Alanya’mıza geri döndüm. 2010 yılında evlendim. Bir kız bir de oğlum var. 2010 yılından sonra yaklaşık 8 yıl kadar Alanya Ziraat Odası’nda Tarımsal Yayım ve Danışman olarak çalıştım. Ardından üreticilerimize daha fazla hizmet verebilmek adına 2019 yılında Alanya Ziraat Odası Başkanlık görevime başladım. O zamandan bu zamana da üreticilerimizin emanetlerine ve emeklerine sahip çıkmak için mücadele veriyoruz.
‘BENİ EN ÇOK ETKİLEYEN ŞEY ATA TOHUMU İLE TANIŞMAM OLDU’
-Aynı zamanda tarımsal üretim yapıyorsunuz. Birebirde sizin üreticilik maceranız nasıl başladı?
Ziraat Mühendisliği benim ilköğretimden bu yana hayalimdi. Üniversite döneminde de sadece bu mesleği tercihlerime yazmıştım. Tarımı ve üreticiliği, en başa Ziraat Mühendisliği mesleğimi çok seviyorum. Geçmiş yıllarda annem ile birlikte ata tohumu yetiştiriyorduk. Benim bu mesleğe olan sevdam da buna bağlı aslında. Beni bu alanda en çok etkileyen şey ata tohumudur. Ben de yıllardır tarımsal üreticilik yapıyorum.
Ülkemizin şu anda bir gıda enflasyonu var. Buna bağlı olarak bir kesim bolluk içinde gıdaya ulaşabilirken bir kesim ne yazık ki yeteri kadar gıdaya ulaşamıyor. Ziraat Odası Başkanı, Ziraat Mühendisi ve en başta bir üretici olarak tek amacımız, dengeli bir şekilde güvenilir gıdanın sofralara taşınması.
‘HER ZAMAN ÜRETİCİLERİMİZİN YANINDAYIZ’
-Alanya Ziraat Odası çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz? Oda, üreticilere ne gibi imkanlar sunuyor?
2019 yılında göreve geldiğimizde ilk olarak Alanya’mıza ve üreticilerimize yakışan bir oda binası yapmayı amaçladık. Göreve başladıktan sonra 19 gün içerisinde de şu anda bulunduğumuz hizmet binasını inşa ettik. Mülkiyetini aldık ve üreticilerimize burayı kazandırdık. Biz her zaman yerinde hizmet ve yerinde eğitime çok önem veriyoruz. Bunda Ziraat Mühendisi olmamın da etkisi oluyor. Bu kapsamda organize ettiğimiz eğitim programlarımız var. Üretici örgütleri oluşturarak üreticilerimize eğitimler veriyoruz. Hem üreticilerimiz zaman kaybetmesin hem de maliyetten tasarruf etsinler diye her yıl üreticilerimizin ayağına gidiyoruz. Odayı her gün bir mahalleye taşıyoruz. Orada yeni kayıt işlemlerini ve güncel çiftçi belgesi işlemlerini yapıyoruz. Güvenilir gıda ve sağlıklı bir neslin gelişmesi için tarımsal çalışmalar yapıyoruz. Burada üreticilerimiz için yetiştirmiş olduğumuz ürünlerle hem katma değeri sağlamak hem de girdi maliyetlerini azaltmayı hedefliyoruz. Üreticilerimize gübre yardımında bulunuyoruz. Dönem dönem isteğe bağlı olarak ve yeterli talep halinde üreticilerimize, tavuk, hindi, horoz gibi kanatlı tedarik ediyoruz. Bunlar tabi normal piyasanın yarı fiyatına denk geliyor. Burada odamız hiçbir kar amacı gütmüyor. Fidan hususunda yeni çeşitleri takip ediyoruz. Örneğin 2-3 yıldır daha bodur olan, daha fazla birim alandan verim aldığımız ve hasadının kolay olduğu zeytin çeşitlerini oluşturuyoruz. Sert çekirdekli, yumuşak çekirdekli meyve türlerinde çeşitleri takip ediyoruz. Onları üreticilerimizle buluşturuyoruz. Bu alanda kendimize ait satış noktamız var. Üreticilerimize bu topraklarda yetiştirebilecekleri bütün fidanları tedarik ediyoruz. Aynı zamanda Kestel'de kendimizin örtü altı serası var. Orada teşhir amaçlı üretim yapıyoruz. Tabii bunlar sadece odamız tarafından verilen hizmetlerin bir kısmı. Belli yerlerde protokollerimiz var. Üreticilerimize her alanda destek olmaya çalışıyoruz. Üreticilerimizin öğrencilerine kitap desteğinde bulunuyoruz. Pazarcı üreticilerimize poşet dağıtımı yapıyoruz. Fuarlarda Alanya’mızı temsil ediyoruz. Bu yıl 3’üncüüsü gerçekleştirilecek olan İstanbul Tropik Tarım Festivali’nin önemli bir paydaşıyız.
‘EN ÖNEMLİ TEDBİR TARIM SİGORTASI’
-Başkanım malumunuz kış ayları geliyor. Sağanak ve fırtına sezonu açılacak. Üreticilerimize bu hususta ne gibi bir uyarıda bulunmak istersiniz?
Tarımsal üretimin birçok olumsuz durumu var. Hem yaz aylarında hem de kış aylarında bölgemizdeki üreticilerimiz bazı risklerle karşılaşabiliyor. Bazı bölgelerde risk sadece kış aylarında olabilirken, bizim üreticilerimiz her mevsimde bu tür olumsuzlukları yaşayabiliyor. Yazın aşırı sıcak ve suya ulaşamamaktan ürün kayıplarımız olabiliyor. Kışın da hatta afet bölgesi ilan edilmesi gereken noktalarımız var. Bu hususta ne yazık ki her yıl bazı olumsuzlukları yaşadık. Dolu, fırtına, don, sel,su baskını, fırtına gibi olumsuzluklar yaşadık. İnşallah daha büyüklerini de yaşamayız. Seralarımızın yüzde 60’ı dakonveksiyonel sera olduğundan, en küçük fırına ve hortumda zarar görebiliyor. Afetin büyüklüğüne göre devletimiz her zaman elini üreticilerimizin omzuna koyuyor. Biz özellikle yüzde 50’si sübvansiyonlu olan ve devlet tarafından hibe edilenTARSİM sigorta şirketleriyle yapmış olduğumuz protokoller var. Odamız tarafından da yüzde 15 indirim eklenen tarım sigortalarını üreticilerimizin mutlaka yaptırmalarını rica ediyorum. Bu hususta alacağımız en önemli tedbirlerden birisi tarım sigortasıdır.
‘ALANYA’MIZA HİZMET BORCUMUZU ÖDEMEK İSTİYORUZ’
-Peki Tahir Göktepe olarak sizin gelecek dönem projeleriniz neler?
Tahir Göktepe olarak bugün kırklı yaşlarda yani en verimli yaşlarımındayım. Bunu da en güzel şekilde değerlendirmek istiyorum. Bu kapsamda önce bayrağımızın gölgesinde tüm insanlığa daha fazla faydalı olmayı amaçlıyorum. Evet ben bir Ziraat Mühendisi ve üreticiyim. Ama bulunduğumuz mevkide elbette bayrağı başka kişilere de teslim edeceğimiz günler gelecek. Önemli olan emanetçi olduğumuz noktaların güzel yönetilmesi. Ondan sonra gideceğimiz tüm yolların hayırlı olmasını temenni ediyorum. Ayrıca bir tane proje şirketim var. Bir tane proje şirketim var. Şirketimde, Alanya ve bölge ilçeler için tarımsal üretim alanında projelendirme hizmeti veriyoruz. Buradaki amaç, ürünlerin bilimin ışığında en doğru şekilde üretilip, birinci elden tüketicilere ulaşması. Bu şirket vasıtasıyla tüketicilerimize kendi üretmiş olduğumuz güvenilir gıdayı taşımak istiyoruz. Bu tür hizmetlerle önce bayrağımıza, sonra Alanya’mıza ve hemşehrilerimize hizmet borcumuzu ödemek istiyoruz.
‘TARIMSAL ÜRETİM LİKAYATLİ İNSANLARIN İŞİDİR’
-Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, bizler aracılığıyla vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Şunu net ifade etmek lazım ki tarımsal üretim liyakatlı insalarınişi. Çünkü yazın sıcağında, kışın soğuğunda ürün yetiştirmek çok zor bir süreç. Bizim şu an bu alana hizmet eden tüm üreticilerimiz de liyakatli kişilerden oluşuyor. Biz bu noktada, yeni nesilin tarımsal üretime olan ilgisizliğinden korkuyoruz. Çünkü az önce de bahsettiğim gibi çok verimli bir coğrafyada yaşıyoruz. Ara eleman sıkıntısı da çok fazla. Gençlerimizin üretimden çekilmelerinden kaygılanıyoruz. Üretimin her zaman devam etmesi gerekiyor. Özellikle gençlerimize tarımsal üretime geçmeleri husuunda çağrıda bulunuyorum. Bölgemizin diğer bir cazibe kaynağı bildiğiniz üzere turizm. Bu nedenle tarımsal üretimin zorluklarından da çekinen gençlerimiz direkt turizme kayabiliyor. Şartlar zor ama liyakat ile ilerlendiğinde verim de oldukça zengin oluyor. Sonrasında güvenilir gıdanın devamlılığı için de devletimizin de üreticilerimize destek vermesi lazım. Tarım bizim memleketimiz için milli güvenlik meselesidir. Gençlerimiz bu doğrultuda, bu inançla bakmaları lazım ve üretmeleri lazım. Çünkü biz üretmezsek Türkiye aç kalır.- Gülşah ATAOĞLU