Alanya’da ata mesleği olan çiftçiliği devraldıktan sonra avokado başta olmak üzere tropik tarımın öncüleri arasında yer alan, sadece avokado değil pek çok ürüne pazar arayan Alanya Avokado Üreticiler
2015 yılında başvurusu yapılan, 2018 yılında ise o dönemin Alanya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Şahin’in girişimiyle Alanya Avokadosu coğrafi işaretini de alan avokado, her geçen gün daha büyük bir pazara ulaşıyor. Üreticilerin birçok zorluk ile mücadele ettiğini belirten Sevilgen, avokado ve tropik tarımın tanınması için gerçekleştirdikleri çalışmaları Gerçek Alanya okuyucuları için anlattı. Aynı zamanda kendisine ait hobi bahçesinde sürekli yeni ürünleri denediğini belirten Sevilgen, üretimde hiçbir zaman kolaya kaçılmaması gerektiğinin altını çizdi.
‘DOĞDUĞUMUZ GÜNDEN BU ZAMANA ÇİFTÇİLİK YAPIYORUZ’
-Merhaba, öncelikle röportaj isteğimizi geri çevirmediğiniz için teşekkür ederiz. Alanya’da tropik tarım başta olmak üzere üreticilik adında çok büyük işlere imza attınız. Alanya Avokadosunun tanıtımı için de çalışmalarınıza aralıksız devam ediyorsunuz. Biz öncelikle sizi daha yakından tanımak isteriz.
Merhabalar, ben Alanya’nın Yeşilöz Mahallesi’ndenim. 2001-2002 yılları arasında Alanya Hali’nde çalışmaya başladım. Alanya Sebze ve Meyve Hali’nde halcilik yapıyorum. Üç kız bir erkek babasıyım. Doğduğumuz günden bugüne çiftçilik yapıyoruz. Hala üretimimiz devam ediyor. Şu an 50 dönüm avokado ekili bir alanım var. 40 dönüm muz seram var. 1.5 dönüm mango bahçem var. Her türlü tropikal ürünleri ektiğim bir de hobi bahçem var. Tropik ürünleri çok seviyorum. Değişik bir tatları ve aromaları var. Alanya’da da tanıtımın artması için çalışmalarımıza devam ediyoruz.
‘DEDEMİN VE BABAMIN YOLUNDAN İLERLEDİM’
-Çiftçilik sizde ata mesleği. Peki bugünlere gelene kadar üreticilikte ne gibi fedakarlıklarda bulundunuz?
Dedemiz ve babamız çiftçilik yaptığı için bu mesleğin içine doğduk ve bu yoldan devam ettik. Ardından kendim de Meyve ve Sebze Hali’nin içine girdim. Belli bir zamandan sonra kendim direkt üretime geçtim. Aşağı yukarı 2008 yılından bu yana kendi adıma üretim yapmaya devam ediyorum. Tabii bu sektör canla başla çalışılması gereken bir sektör. Bu nedenle her iş kolunda olduğu gibi bizler de kendi hayatımızda fedakarlıklar yapmak zorundayız.
‘ALANYA AVOKADOSU COĞRAFİ İŞARETİNİ ALDIK’
-Aynı zamanda Alanya Avokado Birliği başkanısınız. Bizlere birliğin kuruluş aşamasından ve faaliyetlerinden bahseder misiniz?
Biz 2009 yılından itibaren ticari olarak avokado faaliyetine devam ediyoruz. O dönem Türkiye’nin en önemli zincir marketlerinden birisiyle çalışmaya başladım. Tabii ardından bu zincir marketlerin isimleri arttı. O dönem halkımız avokado ile yeni yeni tanışıyordu. Biz bu ürünü sevdik ve bu ürünle devam ettik. Ben ilk ticari satışımı 2009 yılında yaptım. 2010 yılında da Ahmet Arslan Başkanımız ve kurucu üyelerimizle birlikte Alanya Avokado Üreticiler Birliğimizi kurduk. Bu süreçte avokadonun fuarlarına katıldık. Avokado ile dondurma dahil birçok yeni tatta kullandık avokadoyu. Ahmet Arslan başkanımız 2013 yılında bırakma kararı aldı. 2013-2014 yılları arasında Mustafa Kemal Develioğlu ağabeyimiz görevi devraldı. Tabii zor bir süreçti. Ben 2014 yılında Avokado Birliği’nin başkanı oldum. 2015 yılında o dönemin Alanya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Şahin ile birlikte Alanya Avokadosu coğrafi işaretini almak için başvuru sürecine girdik. 3 yıl boyunca bu konuda sıkı bir çalışmaya girdik. Konya Selçuk Üniversitesi’nden, Kayseri Erciyes Üniversitesi’nden tahliller aldık. Gazipaşa’dan, Alanya’dan o yıl içerisinde aldığımız ürünü bir yıl sonra tekrar aldık. Süreç sonunda 2018 yılında Alanya Avokadosunun coğrafi işaretini aldık. Bu sayede avokadonun çizgisini bir adım öteye taşıdık. 2019 yılında da Türkiye Avokado ihracatına başladık. İlk ihracatımız Rusya ve Ukrayna oldu. Bulgaristan’a da gönderdik. Şu anda da 13 ülkeye avokado ihracatı yapmaktayız.
‘BİRÇOK ULUSAL KANALDA ALANYA AVOKADOSUNU TEMSİL ETTİK’
-Peki Alanya’da avokadonun tanınmasına katkı sağlayan ne gibi projelere imza attınız? Bu kapsamda ilerleyen süreçte nasıl devam edilecek?
Alanya önceleri ‘portakal’ şehri olarak anılıyordu. Ancak portakal artık çiftçilerimizi mutlu etmiyor. Bunun yerini artık avokado alıyor. Bir de biz avokadonun coğrafi işaretini aldığımız için Alanya’mız ile özdeşleşen bir ürün olacağına inanıyoruz. Avokado bir de bütün dünyada tanınıyor. Son 1 yıldır dünyada en çok artış sağlayan ürün de avokado. O dönemin Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel ile görüştüğümüzde biz Alanya’da avokado festivalinin yapılmasını istediğimizi belirtik. Sağ olsun Adem Bey de kabul etti. 2019 yılında avokado festivalinin yapılmasına karar verildi. Ancak devreye giren pandemiden dolayı Alanya Avokado Festivali 2022 yılından itibaren gerçekleşmeye başladı. Bunun yanı sıra ülkemizin birçok ilinde düzenlenen yemek fuarlarına katılıyoruz. Ulusal kanallarda devam eden birçok yemek programına katıldık. Master Chef ekibi Alanya’ya geldiğinde avokado bahçemizi gezdirdik. Çağla Şikel’in ve Açelya Akkoyun’un programlarında Alanya Avokadosu’nu temsil ettik. Birçok ulusal kanalla çekimler gerçekleştirdik. Buralarda avokado ile yapılabilecek yemek tariflerini ve bahçe hasatlarımızı anlattık. İstanbul’da katıldığımız bir fuarda çoğu kanalla çekim gerçekleştirdik. Son olarak Fenerbahçe’nin Avukatı Alper Pirşen’e gönderdiğimiz avokadosunun tadına Ali Koç Başkan da bakmış, çok beğenmiş. Kendisine de bir paket Alanya Avokadosu gönderdik. Ali Koç Başkan bize teşekkür mektubu gönderdi. Önceki Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu da dinçliğini ve zindeliğini Alanya Avokadosuna borçlu olduğunu söylemişti.
‘BİR AR-GE OFİSİNİN KURULMASINI ÇOK İSTİYORUZ’
-Alanya’da tropik tarımı nasıl değerlendiriyorsunuz? Üreticiler bu süreçte doğru tekniklerle ilerliyor mu?
Türkiye’de Alanya, Gazipaşa ve Anamur, tropik iklimin en iyi yaşandığı bölgeler. Bu bölgelerden uzaklaşıldıkça tropik iklimin derecesi düşüyor. Tropik iklim dediğimiz zaman direkt akla avokado gelmemeli. Örneğin şu an çikolata meyvesini üretmeye ve satmaya başladık. Önce ürünü ekip deniyoruz. Vatandaşların damak tadına uyar mı diye bakıyoruz. Sonra başarı getireceğine inanıyorsak devam ediyoruz. Pasiflora da ticari faaliyetine başladığımız ürünler arasında. Mango ve ejder meyvesi gibi ürünlerin Türkiye’de ticari faaliyetini geçtik, ihracatına başladık. Ancak bizim en büyük eksikliğimiz gençlerin tarımla ilgilenmemesi. Üreticilerimiz tropik meyvelere hala yabancı. Büyüklerimiz çok fazla araştırma yapmıyor. Sosyal medya ile iç içi olan gençlerimiz ise büyüklerinden tarımsal üretimi devralmıyor. Bir avokadonun dikmesini, üretmesini 10 yılda öğrendik. Araştırma konusunda yetersiz kalıyoruz. Bu nedenle öğrenmemiz geç kalıyor. Biz Alanya ya da Gazipaşa’da bir Ar-ge ofisinin açılmasını çok isterdik. Bu şekilde kara düzen bir üretimin eline kalıyoruz. Çiftçilerimiz de bilmeden yaptığı için zorlanıyor. Kitaptan sadece terim öğrenilir. Bu iş bahçeye girmeden eksik kalıyor.
‘HIRSIZLIK OLAYLARIYLA BAŞIMIZ DERTTE’
Avokado üreticilerinin bildiğiniz üzere başları ‘hırsız ve hırsızlık’ derdinden kurtulmuyor. Avokadonun hırsızlığı kolay ve çok yapılıyor. Bu ürünler kolay da satılıyor. Hırsız avokadonun cinsini bilmiyor, önüne ne gelirse toplanıyor. Ama bu ürünlerin her biri başka aylarda hasat ediliyor. Bu ürünlerin alıcıları da çok. Ucuz veriyorlar çünkü. Karşı taraf ürünü alınca hemen satışa koyuyor. Tüketici de zamanı gelmeden toplanıp satışa konulan ürünü olgunlaştıramıyor. Bu da avokadonun pazarını azaltıyor. Bu sadece hırsızlık vakaları ile ilintili değil tabii. Bazı üreticilerimiz yine hırsızlık gibi nedenlerken korktuğundan ürünlerini bir an önce toplayıp satışa çıkarıyor. Vakti gelmeyen ürün tüketiciye pazarlandığında bu da avokadoya olan önyargıyı arttırıyor. Çünkü vakti gelmeyen meyve olgunlaşmıyor, tüketici de beğenmiyor.
‘EYLÜL AYININ SONUNDA AÇILIŞIMIZI GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ’
-Pekii Hilmi Sevilgen olarak sizin gelecek dönem planlarınız neler?
Tropikal ürünleri gerçekten çok seviyorum. Bir hobi bahçem var ve oraya neredeyse tüm ürünleri ekip deniyorum. Seri üretime hangisini geçirebilirim diye sürekli bir araştırma halindeyim. Avokado ihracatına devam ediyoruz. Bu zamana kadar hep tedarikçilere mal verdik. Geçtiğimiz yıl yapımına başladığımız Avokado Paketleme Tesisimiz var Uğrak Mahallesi’nde, inşallah eylül ayının sonuna doğru açılışını gerçekleştireceğiz. Türkiye genelinde büyük zincir marketlere ürünler veriyoruz. Yiyecek sektörüne ürünler veriyoruz. Hazır yemek hazırlayan fabrikalara da ürünler veriyoruz. En büyük hedefimiz şu an paketleme tesisimizin biran önce faaliyete geçmesiydi. Ekim ayında da başlayacak inşallah.
‘ÇOĞU ZAMAN YALNIZ KALIYORUZ’
-Son olarak eklemek istediğiniz bir şey bizler aracılığıyla vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Alanya’da basın sektörü bu süreçte avokado başta olmak üzere gerçekleştirdiğimiz ürünlerin tanıtımında bizlere çok destek oldu. Ben bu nedenle sizlere tekrar teşekkür etmek istiyorum. TARSİM Sigortası başta olmak üzere biz üreticiler olarak pek çok zorlukla mücadele ediyoruz. Avokadonun önü o kadar tıkalıydı ki bu kapsamda mücadelemize de devam ediyoruz. Üreticimizin bir tanesinin bahçesinde ocak ayında don oldu. TARSİM sigortası yaptırdığı için ve bu 12’inci ayda bittiği için ödenek alamadı. 6 aylık yapılacaksa da Türkiye’nin hiçbir yerinde temmuz, ağustos, eylül ayında don olmaz. Uygulama alanına bakılmazsa boşuna üreticinin parası alınır. Biz maddi olarak bir şey istemiyoruz ama birliğimizin yanında olunması gerekiyor. Fuarlara yalnız gidiyoruz. Bazı fuarlara Ziraat Odası ile katılıyoruz. Biraz daha üreticilerimizin destek olması gerekiyor. İki sefer birliğimiz kapanma kararı aldı. Birimizin elini taşın altına koyması gerekiyor. Hepimiz uzak dursaydık şu an avokado ürünümüz bu kadar tanınmazdı. Ülkemize dışardan faturasız ithal avokadolar geliyor. Kozmetik sanayisinde kullanılmak üzere giriş yapıyor bu ürünler. Kozmetik sanayisinde kullanılacağı için devlet vergi almıyor, iyi niyet göstergesi yapıyor. Burada yerli üretici zararda olduğu gibi devletimiz de zararlı çıkıyor. Avokadonun buna benzer çok sorunu var. Biz bu sorunlarımızı T.B.M.M.’ye Aykut Kaya vekilimiz aracılığıyla sunduk. 2017 yılından bu yana Alanya’ya gümrük gelmesi için mücadelemize devam ediyoruz. Resmi işler ne yazık ki kesinlikle ilerlemiyor. Bunca yıldır en büyük adım geçen hafta atıldı. Geçen yıl Gazipaşa’dan 3 bin TIR çıkmış ihracata. Yeşilöz’den 29 tane avokado TIR’ı çıktı. Bu 5 saatlik masraf, yolu işgal etme ve 5 saatlik kaza riskini artışı demek. Gümrük buraya gelince tüm bunların önüne geçilecek. (Gülşah ATAOĞLU)