Hep sözlerimize “Nerede o eski bayramlar” diyerek başlarız, zaman içinde bayramları elbirliği ile nasıl bu noktaya getirdiğimizi konuşuruz.
Her kişiye göre farklılık, çeşitlilik göstermekle birlikte, genel hatlarıyla şöyle sıralanıyor; Eski bayramlarda, hazırlıklar, günler öncesinden büyük bir telaşla başlardı. Evlerde bayram temizlikleri yapılır, halılardan perdelere her şey yıkanır, bayramda mis gibi koksun diye bütün ev havalandırılırdı. İkram edilecek ”bayramın tadı” tatlılar, hazır alınmaz, sini sini baklavalar ve börekler ile yaprak sarmaları, kayısı ve erik hoşafları evde hazırlanırdı. Bayramda geniş aile sofraları kurulurdu. Kaybedilen yakınlar bayramlarda unutulmaz, arife günü mezarları ziyaret edilerek dualar okunur, mezarların etrafı temizlenip çiçekleri sulanırdı.Küskünlüklere son verilir, dargınlar barıştırılırdı.El öpenler daha çoktu, yaşlıların kapısı daha fazla çalınırdı ve henüz apartman dairelerine taşınılmadığı için pencerelerden çocuk sesleri duyulurdu. Bütün mahalleli birbiriyle bayramlaşırdı.Ziyaret edilemeyen yakınların bayramı içine birkaç fotoğraf konulmuş kartpostallar gönderilerek kutlanırdı. Bayram sabahı top atışı yapılarak, bayramın geldiği müjdelenirdi.Çocuklar için büyüklerin, akrabaların kucaklarında yaşanan sevgiydi eski bayramlar. Şimdiki gibi her gün ”duş alma” fırsatı olmadığı için özellikle arife gününden banyo yapılır, bayramlıklar ütülenir, muhakkak yatağın başucuna konur, hatta birkaç kez yerlerinde duruyor mu diye kontrol edilir, yeni elbiselere mutlulukla bakılırdı.Bayram sabahı erkenden sevinçle kalkılırEskiden çocuklar yeni bir giysi ya da oyuncak istediğinde ”Bayrama az kaldı” denirdi, şimdiki gibi çocuklar ne isterse hemen alınmazdı. Belki de bu yüzden bayramlıklar daha bir kıymetli olurdu.Erkek çocuklar babalarıyla, dedeleriyle bayram namazına giderdi. Sabah erkenden kalkılan uykuyu alamamış mahmur gözlerle olsa bile hiç ”mızmızlanmadan” bayram namazına gidilirdi. Namaz Sonrası tüm aile büyükten küçüğe sırayla bayramlaşır, hediyeler, harçlıklar verilir, ardından özenle hazırlanmış kahvaltı sofrasına oturulurdu.Kahvaltıdan sonra da hemen sokağa çıkılırdı. Kapı kapı bütün komşular, akrabalar, nineler, dedeler ziyaret edilir, elleri öpülür, gönülleri hoş edilirdi. Büyükler de çocuklara harçlık, şeker, mendil verirdi. Hatta bol harçlık veren komşu, çaktırmadan diğer çocuklara duyurulur, o komşunun bayram boyunca kapısından çocuk eksik olmazdı.Çocukların ceplerinin dolduğunu bilen seyyar satıcılar bile sırım gibi giyinir, sokakta horoz şekeri, macun, pamuk helva satardı. Mahalle bakkalından Arap kızı sakızı alınır, Kaptan amcanın tezgahından alınan laklaklar, çatapatlar, mantar tabancası, kız kovalayan, maytap, torpiller çocukların sevinç seslerine karışırdı. Bilgisayar başında yalnız oynanan oyunlar yerine sokakta akranlarla çelik çomak, misket, kuyu kazmaca, kovalamaca, dokuz kiremit, saklambaç, evcilik oynanırdı adeta ekip ruhu yaşatılırdı.Yazlık Emek sinemasının olduğu yerin yanı başına bayram çadırları, atlı araba, zincir salıncaklar kurulur ve değişik gösteriler düzenlenirdi.Özetle, herkesin ”Nerede o eski bayramlar” derken hatırladığı anılar içinde yöresel küçük farklılık gösterse de eski bayramlara dair hisler ortak olurdu.
Günümüzde insanların yaşam alışkanlıkları gelişen teknolojiyle birlikte değişti.Elektronik ortamda ”yüz yüze sıcak ilişkilerden” uzaklaşıldı. Çekirdek ailenin, hısım akraba ziyaretlerinden uzak tatile çıkma sevdası oluştu. Ve bu yüzden de el öpenler azaldı bu yüzden büyüklerin bayramları daha bir ”buruk” geçer oldu.Apartman hayatıyla birlikte komşusunun kapısını belki de hiç çalmayan ”şehirli” komşular oluştu.Ziyaret edilemeyen yakınlara kartpostal göndermenin yerini, telefondan, Whatsapp’dan yapılan bayramlaşmalar aldı.Özellikle büyük kentlerde yaşayan çocuklar, mahalle kültürü içinde yetişmediğinden bayramı telefon başında geçiriyor.Ve görünen o ki, biraz eskiye özlemi, biraz da toplumları ”hoş” kılan bazı geleneklerin etkisini yitirmesine duyulan serzenişi içeren ”Nerede o eski bayramlar” sözü bizim yaşıtlarımızın lügatlarından hiç çıkmayacak. Herkese bütün ailenin bir arada olduğu eskiyi özlemeden tıpkı eskide olduğu gibi yaşayacağımız şeker tadında bir bayram dilerim.