Adalet efendiler adalet, adaletin olmadığı yerde hiçbir erdem barınmaz barınmıyor da... Sadece dünya adaletsiz değil, ülkemizin en çok ihtiyaç duyduğu şey adalet... En çok adalete, adaletli düşünen insanlara ihtiyacı var ülkemizin...

"Hak denince sular durur" denirdi eskiden... Hakka, hukuka, hakça paylaşıma ve hakkı yükseklerde tutan insanlara ihtiyacı var ülkenin...

Ve şehirlerin... 

 

Şehirler abluka altında, şehirleri beyaz adamların şerrinden kurtarmak gerek diyeceğim de, çoğumuzun böyle bir derdi yok şimdilerde...

 

Çıkar menfaat dinini din edindi insanlar...

Adaletli sözler eden, adaletli işler yapan kişilere, yöneticilere, idarecilere ihtiyacı var şehirlerimizin. neden bundan söz etmeye korkuyoruz...

Neden adaletli olun Allah'tan korkun demiyoruz halk olarak, şehirlerin sakini olarak yöneticilere...

 

Neden şehrin gazeteleri, gazetecileri, sözde yazarları bu konularda sus pus, yoksa onlar da mı kendi çıkarlarına yenildiler?

Mesela arkasından konuşanlar neden yüzüne yolun yanlış Allah'tan kork, doğru işler yap demiyorlar?

Sen var ya ey insan, sen var ya ey şehir ahalisi, sen de yenik düştün kendi çıkarlarına. Sen de doğruları ya söylemez oldun. Ya korkar oldun doğruları söylemekten...

 

Adalete hasret kaldık, hasret kaldık adaletten, adaletli olmaktan söz edecek güzel insanlara...

Adalet dinin kendisidir diyecek din adamlarına, yazarlara, şairlere... Kalbimizi talan ettiler sustuk, adaleti, hakkı talan ettik hep sustuk...

Dini talan ettiler sözü talan ettiler ve biz en çok o talancılara alkış tutuk, onları övdük, kutsadık...

Ekmek çalana hırsız dedik, ama kentini çalanlara alkış tuttun sen ey insan... Dağları, ormanları, dereleri babalarının mülkü gibi sahiplenenlere karşı sustun...

Susmakla kalmadın çoğu zaman destekledin onları partin adına, çıkarın adına...

Bakın yerel seçimlere az kaldı ve kimileri o seçimlere hazırlanıyor o partiden bu partiden veya bağımsız...

Soruyorum sana kaçta kaçı haram, helal umurunda? Soruyorum kaçı talancı değil, kaçı haramzade değil?

Senin hiç mi sorumuluğun yok, bu gidişin sonucundan?