Bazıları itiraz etse de en azından benim kendi baktığım yerden gördüğüm ve çok üzüldüğüm şeylerin başında gelen, insan olmanın değerlerini bir bir yitirir oluşumuz... Çağın güzel insanlara, merhametli insanlara, hakkı savunan, hakikati ayakta tutmaya çalışan insanlara ihtiyacı var...

Bakmayın çağ dediğime, çağ ile birlikte ülke insanının yöneticilerinin dinden söz edenlerin öyle ki yazanların konuşanların hepsinin hepimizin...

Samimiyete ihtiyacımız var, söz aydınlığına kalp gönül aydınlığına, ekmemeğe suya ihtiyacımız olduğu kadar adalete adaletten söz edenlere ihtiyacımız var...

Olur, mu olmaz mı bilmem ama ihtiyacımız var...

İşte bunlar aklına düşünce, ne oluyor bize sorusunun cevabını bulamadığın zamanlar, canının çok sıkıldığı vakitler ya da...

Kimi zamanlar olur böyle şeyler, özellikle kalbi hassas kişilerde...

Ülkede olanlara canın sıkılır, şehirde olanlara canın sıkılır, yüreğine ağır gelen şeyler olur yaşama dair...

Veya şahit olduğun kötü işlere adaletsiz işlere sıkılırsın...

Birilerinin Karun gibi yaşamasına, başka birilerinin kötü derin yoksulluğuna...

Samimiyetsiz yalan sözler edenlere...

Sesini duymak istediğin birinin sesini duyamamışsındır mesela, sevda adına veya akrabalık dostluk adına...

Gidişata öfkelisindir, ama kimsenin umurunda değildir...

(Not olarak dersek, zaten kimse kimsenin umurunda değil şimdilerde) bakmayın birilerinin çok konuşup durduğuna, başka birilerinin Cebrail rolüne bürümüş yazılar yazdığına...

Bir yanı konfor içinde bir yanı sefalet içinde bir ülke olduk, din iman Allah falan filan...

Yalana sığınanlar puta tapınanlar kendi tanrı sanan beyaz adamlar, bazı yöneticiler...

Hiçbir şey adil değil, ekmek su hatta güneş paylaşımı bile...

Olur, da bunlar aklına düşer canın sıkılırsa, çok kırılmışsan hayata, ya da başka şeylere...

En sevdiğin birine bile olur...

Olmadık şeyden huzurun kaçabilir canın sıkılabilir, üzülebilirsin, ağlamak istersin kimse görmesin düşüncesine yenilirsin...

İşte böyle zamanlarda dışarı çık, bir bahane bul iyilik yap birine, yolun kenarında bekle bir yaşlıyı yolun öte tarafına geçir...

Tanıdığın yaşlı yoksullar varsa onlara sıcak bir ekmek götür selam nasılsınız de...

Hiçbir şeyi başaramazsan, sokakta birkaç kediye mama ver, onları sevindir karınlarını doyur hatta dertleş onlarla selamlaş sev onları...

Unutma onların sevinci Allah’ın sevincidir...

Hani inanır iman ederiz ya “yeryüzünde bütün canlılar kendi lisanlarında Allah’ı zikir ederler, bunların en başında kediler gelir, kediler sokaklarımızda dolaşan yeryüzü meleklerindendir, aldırma camilerde anlatılmadığına okullarda öğretilmediğine...

Sözüm yüreğimin aydınlığı azalmasın diyenlere, herkes ciddiye almak zorunda değil, bana ne diyenlere değil, sözüm ekmeğini eline alınca olmayanlar aklına düşenlere...

Bu günde bu kadarlık olsun...

Selam olsun iyilikten söz edenlere, ekmeğini paylaşma düşüncesi taşıyanlara, yaşlılara ihtiyaç sahiplerine nasılsın deyip selam diyenlere...