Yeryüzünün en rezil aldatmalarındandır insanları Allah ile din ile aldatmak. Ne yazık ki en çok İslam ülkelerinde geçerli bu işler... Mesela ülkemizde insanlarımız en çok Allah ile aldatılıyor, cennet, cehennem daha başka sözler ediliyor bu aldatmalar yapılırken...

Siyasiler bir yandan, cemaatler bir yandan aldatıyorlar... Ne yazık ki insanımızın çoğu bu aldatmalardan memnun...

Mesela AK Parti insanları en çok Allah ile aldattı, çok fazla dinden, imandan, ahlaktan söz etti ve insanların çoğunun bu sözleri duymaya ihtiyacı da vardı, duyunca çok sevindiler...

Sonra hak dediler, hukuk dediler, ekmeğin hakça paylaşımı dediler ve bunlar hasret kalınmış sözlerdi. İnandı insanlar, çaresiz inandılar... 

Zira ülkede hiçbir zaman hakça bir paylaşım olmadı ama hiçbir zaman, itiraz etmek kolay işlerden değildi...

"Hakkımı istiyorum" demek belalı bir işti, sonunda yok edilmek, hapse atılmak, işkenceye tabi tutulmak vardı...

Devlet en büyük kutsaldı Tanrı gibi, sana haksızlıkta yapılsa itaat etmen gerekti devleti yönetenlere... Mesela hiçbir gerek yokken kıyafet devrimi diye bir yasa sonucu şapka giymeye itiraz edenlerin başları koparılmıştı hem de binlerce insanın...

Şimdilerde bile kimse bu gerçekler ile yüzleşmek istemiyor, bin türlü nedeni var elbette...

Ve sonunda varılan yer ülkede kimseler şapka giymiyor şimdilerde, ama kalkıp sorsan “Sahi o insanlar neden idam edildi” desen, o zulmü savunanlar yine soru soranı haksız buluyorlar şimdilerde bile...

Durup dururken taşımadım bu yarayı buraya... Zira din adına ahkâm kesenlerin elinde kirli bir nedendi bunlar... Mesela ülkede tam on sekiz yıl ezan aslının dışındı okutuldu ülkenin camilerinde, bakmayın “Egemenlik kayıtsız şartsız milletin dendiğine” hiçbir zaman halk ciddiye alınmadı, halka gereken değer saygı gösterilmedi...

Halk yani emekçiler, yani işçiler yani küçük esnaf ya da işsizler, yoksulluğa terk edilenler, kadınlar, çocuklar...

Evet AK Parti ilk başlarda bunları kullandı. "Biz gelirsek, biz iktidar olursak, biz söz sahibi olursak kimse sizi incitmeyecek, kimse sizin giyiminize, kuşamınıza karışmayacak, inancınıza karışmayacak" dediler ve hep bir umut vaat ettiler...

Hatırlayın o günlerde başörtülü kadınlar, anneler, oğullarının askerlik yaptığı kışlalara sokulmuyordu. Nişanlansalar, evlenseler oğullarının nişan, düğün törenlerine alınmıyordu...

Kimi kışla kapılarına “Başörtülüler ile köpekler giremez"  bile yazıldı, kısacası gücü elinde bulunduranlar hep halkı aşağıladı...

Bu karanlıktan kurtulmak adına, biraz güneş yüzü görmek adına AK Parti'nin güzel sözleri hep bir umut oldu...

Ama sonra, sonra onlarda kendi bildiklerini yaptılar, kendi çıkarlarını öncelediler, onlar da beyaz adamları yoldaş edindiler...

Ve insanımız yine yolda kaldı, yoksul kaldı, çaresiz bırakıldı, ortada din de, iman da, kitap da talan edildi...

Kısacası aynı tas, aynı hamam sözünün dediği yere dönüldü... Elbette konu çok uzun ele alınmalı... Ben bazı şeyleri yeniden hatırlayalım, gözden geçirelim diye dillendirdim...

Son söz dininizi öğrenmek için kendinize vakit ayırın, yoksa daha çok kandırılmaya devam edilecek...

Hele şu cemaat denilen yapıların anlattıkları din asla Allah’ın dini değil, Hazreti Muhammed’in anlattığı din hiç değil diyeceğim kimseler kızmasın...