Burası dünya, kimler geldi kimler geçti, kimler kendini ne sandı, ne zalimler gördü, ne yoksallar yaşadı acıları dağlara sığmayan... Nice çocukların gözyaşına, nice annelerin ağıt yakışına şahit oldu ve sonunda her biri bir bir yok oldular...
Bugün varız, yarın yok olacağız, hiç kimse kalmayacak yarın, en varsıllar bile bir bir yok olup gidecekler, bakma sen onların ölmeyecek gibi yaşayıp durmalarına...
Lüks arabalara binmeleri, pahalı evlerde oturmaları, herkese hava atmaları, yoksulu hor görmeleri, alın terini ciddiye almaları sona erecek bir gün, kimseye direnme hakkı verilmiyor ölüm için...
Yalnızlığa katlan, yoksulluğa katlan, canını acıtmasın herkes gibi lüks bir yaşamın olmaması... Unutma yaşam helal üstüne, helal yemek üstüne inşa edilirse güzeldir...
İnsanımızın çoğunu perişan eden mutsuz eden, huzursuz eden kazancının helal olmayışındandır, bazıları buna inanmasa da...
Haksızlığa katlan ama haksızlık yapan olma, doğru yaşamaya doğru sözler etmeye devam et...
Hakkın savunmaya devam et, kim haklı ise onun safında ol kavgada bile... Ama asla haksızlara meyil etme, zalimlere meyil etme, haramzadeler ile aynı yolu yürüme...
Hatta yan yana bile gelme, yangınlarda kalsan zalimlerden yardım talep etme, anlatabildim mi yüreğim?
İnsan izzetini koruduğu müddetçe insandır, doğru sözlü olduğu müddetçe de izzetlidir...
Sözün izzetini koru, herkesle konuşup sözü ayakaltı etme...
Şehre saygılı ol, zira şehre tarihe saygıyı bilmeyenler ahkâm kestiği şehir üstüne konuştuğu yazdığı kişiler ile dolu sokaklar...
Gazeteler, belediye binaları hatta camiler...
Şehirlerin imarını ciddiye almayanlar, insanı imar edemezler dini imar edemezler, ahlakı kardeşliği imar edemezler de, kimin umurunda bunlar... Şehirleri imar etmek önce tarihi imar etmektir, sokakları yaşanır kılmaktır ve kuş sesleri duymayı sağlamaktır çocuklar için...
Ya şimdi ne yapıyorlar, kendilerini yetki sahibi, güç sahibi sananlar önce şehirlerin yüzünü değiştiriyorlar, şehirleri talan ediyorlar...
Ve yüksek yüksek beton binalar yapmayı inşa sanıyorlar imar etme sanıyorlar, ne mimari umurlarında ne estetik ne sanat...
Ne bu konularda Allah’ın ne dediği dinin ne dediği umurlarında, vuruyorlar, yıkıyorlar, talan ediyorlar, yok ediyorlar, bir de hizmet diyorlar bu yıkımlara...
Ama yinede sen üzülme yüreğim, kuşlar üzülmesin, sokakta yaşayan canlılar üzülmesin demek düşüyor bana...
Kim bilir belki bir gün kötüler gider, iyi insanlar gelir, yenibaharlar gelir, güneş bir başka doğar sabahları...
Yeni kitaplar yayınlanır, yeni şiirler yazar şairler... Kitapsız, şiirsiz adamların karanlığından kurtuluruz kim bilir...