Yazacak şeyler bulamadığımdan değil, bunlarındayazılmasına inandığım için dillendiriyorum şimdiyazacaklarımı... Bazılarımız çok vurdumduymazdeğilmiyiz ülkemiz adına yaşadığımız şehirler adına, hatta dinimiz adına?
Bizi kandırmak aldatmak adına i kimilerinin söyledikleri yalanlara ses çıkarmamak, dağların sokakların ormanların toprağın talan edilmemesine ses çıkarmamak, görmezden gelmek vurdumduymazlık değil de nedir...
Daha başta söylemiş olayım, vurdumduymazlık ahlaki bir duruş değildir dini ve insani tavır değildir...
İnsan ülkesi adına yaşadığı şehir adına inandığı din adına ahlaki bir duruş adına sorumluluk alan kişidir...
Müslüman Allah’ın onaylamadığı hiçbir duruşa razı olmayan ve bu konularda sağlam duran kişidir...
Kendimizi kandırmakla bir yere varılmaz, varılmadığını gördük, ama bir şeylerin hayra dönüşmesi iyiliğe dönüşmesi için bir şeyler de,yapmıyoruz...
Eskiden sözü yükseltmek sözün izzetini kentin izzetini hakikatin izzetini korumak diye bir şey vardı inanıp iman ettiğimiz...
Sahi ne oldu da, bu kadar suskun kaldık konuşmak hakikati söylemek adına diye birbirimize sormayalım mı? Soracak kimse yoksa kendimize sormayalım “ne oldu bize?” diye...
Kızmayın ama çok vurdumduymaz kişiler haline geldik çoğumuz... Hayatımızdan kayıp giden değerler çoğumuzu ilgilendirmiyor sanki...
Yalan talan riya ikiyüzlülük her yere girdi yerleşti, insanın başka insana güvenmediği güvenilmemesini gerektiği vakitler...
Tamam, da neden bu geldi, konuşulunca halkının yüzde doksan sekizinin Müslüman olduğu söylenen bir toplum?
Yoksa aslında hepimiz mi bozulduk, hepimiz mi yalancı olduk, hepimiz mi riyakâr olduk da, bunca güvenmez olduk bir başkasına?
Vurdumduymazlık ahlaki bir duruş değildi Aziz İslam’a göre...
Ülkede bunca şey olurken, ya da yaşadığın şehirde mahallede sokakta olumsuz insana yakışmayan insan olanlarının yapması mümkün olmayan şeylerin oluyor olması bizi neden rahatsız etmiyor, nedentedirgin olmuyoruz bu rezil gidişattan?
Yoksa hepimiz mi vazgeçtik samimiyetten? Sen yaşarken insanın aleyhine şehrin aleyhine bazı şeyler olurken, vurdumduymaz ayağına yatıyorsan kendini kalbini dinini imanını gözden geçir derim...
Vurdumduymazlık susarak kötülere yardım etmektir zalimlere yardım etmektir, yalancılara talancılara yardım etmektir, kişi farkında değilse bile bu böyledir...
İnsanın aleyhine toprağın aleyhine şehrin aleyhine, yoksulların mazlumların aleyhine olanlara rıza göstermeye Aziz İslam asla müsaade etmez...
Haksızlığa yalana talana direnmekten başka bir yolu seçmek, vurdumduymazlığı seçmektir...
Bu seçim asla insani değildir...