Aslında yazmayı söylemeyi az da olsa konuşmayı seven biriyim, dünya güzelleşmeli yaşamak güzelleşmeli çocuklara güzel bir dünya bırakmalı, kuşlar aç kalmamalı ve insanlar insanlar en azından aç kalmamalı diye derdi olan bir adamım...

Neden yazmak ihtiyacı duyuyorsam bunları, belki biraz şiir sevdalısı olmaktan olabilir... Ama artık ne bir şey yazmak söylemek istiyorum nede "ey insanlar nedir bu dünyanın hali insanların hali?" diye bir soru bırakmak istiyorum ortaya...

Rezil bir dünya, çok rezil anlayışlar, daha çok çıkarcıların riyakârların ikiyüzlülerin konuştuğu konuşturulduğu... Kendilerini tanrı yerine koyan kişiler kimisi yönetici kimisi idareci siyasetçi Belediye Başkanı kimler kimler...

Zamanımızda ne utanma kaldı, ne vicdan ne merhamet...

Ne hak, ne Hukuk ne adilce söz edenler...

Ben ben ben hep ben diyenlerin arsızlığı...

Vuruşuyorlar birileri adına ve bu vuruşmaları cihat sanan hak sanan kişiler var, derin bir yanılgı...

Neden benim ülkemde adalet yok diye soran çok... Çok az kişi gidişatın iyi olmadığını söyleyen, bu kötülükler bu açlık sefalet kimlerin eseri diye soran dert edinen kişi sayısı çok az...

Onlarda korka korka ürke ürke dillendiriyorlar, ama ben buradayım ve dik durmaya haksızlığa razı olmamaya devam edeceğim diyorlar, iyi ki varlar...

kötülüğün az insan var biraz korkak biraz ürkek ama ben burada olmalıyım diyen.

Neden adil bir paylaşım yok "madem ülke Müslüman bir anlayış taşıyanlarca yönetiliyorsa?" desen kıyameti koparıyorlar bazıları...

Yok ama...

Adalet denen şey herkese eşit değil, paylaşımlar adil değil...

Adil değil yaşamak ülkemizde çok üzücü...

Sokaklar çok gürültülü, silah sesleri küfür dolu kavgalar öldürmeler, sen benim kim olduğumu bilir musun diyenlerin alçaklıkları...

10 sabıkası 30 sabıkası 50/60 70 sabıkası olan kişilerle dolu sokaklar,ve onlar ile yaşamaya mecbur edilişimiz...

Bunlar olurken kendilerini yönetici bildiğimiz kişilerin hepsinin keyfi yerinde, ne ev kirası ne pazar parası ne pahalılık ne 17 bin lira asgari ücretle çalışan emekçi ne 12 500 lira emekli maaşı alanların çaresizlikleri umurlarında...

Ne her gün onlarca kadının neden öldürüldüğü çocukların neden öldürüldüğü

hatta aç yatağa girdiği gündemlerinde.

Peki, ne yapalım diye kendime soruyorum, kendime bile cevabım yok...

Sizin var mı?

Cevabı olan var mı, neden 85 milyon bir ülke bir çocuğun NARİNİN ölümünü konuşuyor, saçma sapan sözler ediyor yöneticiler, kendi gazeteci sanan kimi reziller...

mesela şimdi bir soru olsun.

Denizler talan ediliyor ormanlar talan ediliyor gönüller talan ediliyor din iman talan ediliyor, kimileri görmek istemiyorsa bize ne...

Söyleyin...

Narin yaşında kimi kızlar kent dışında yani başka kentlerde tarım işçiliği yapmıyor mu, yapmaya mecbur edilmiyor mu?

Nasıl inanalım Narinin ölümü için içimiz yanıyor diyenlerin samimiyetine, daha öncede onlarca Narin öldürülmedi mi, katiller genelde korunmadı mı?

Neyse...

Şairin dediği gibi etimle kemiğimle kalbimle nefret ediyorum bu çağdan...

yalancılardan da...

Çıkarı için her şeyi mubah sayanlardan da...

Çok garip bir ülke olduk...