Bazen kendime söyler gibi yazarım, yazar gibi yaparak kendimle konuşurum aslında... İnsan önce kendisi ile konuşmalı başkalarına söylediklerini... İnsan önce kendi hakka hukuka riayet ederek yaşamayı ibadet bilmeli...
Hakka hukuka uygun yaşamayan birinin haktan hukuktan söz etmesi alçakça bir duruş, içinde yalan olan riya olan ikiyüzlü bir tavır en azından bence...
Onun için İslam’ın Aziz Peygamberi kendi yapmadığınız şeyleri başkalarına söylemeyin başkalarından istemeyin der... Ahlaksız birinin ahlaktan söz etmesi, merhametsiz birinin merhametten söz etmesi, insani değerler taşımayan birinin değerlerden söz etmesi çok saçma işlerinden dünyanın...
Ne yazık ki şimdiki zamandan pek çoğunun umurunda değil bu öğretiler, herkes konuşuyor yazıyor söylüyor bir şeylerden söz ediyor ve sonuçta manzara bu...
Aynaya bakmayı akıl etmiyor değil, işine gelmiyor aynaya bakmak... Eğer aynaya baksa göreceksin gözlerindeki şeytani bakışları...
İnsan kendi ile yüzleşmeden başkalarını yüzleşmeye çağırmamalı...
Yavaş yavaş tükenen insani değerler, yavaş yavaş yok olan merhamet vicdan ahlak... Ama nerdeyse herkes eksikliği suçu günahı karşı tarafa, yani ötekilere yıkıyor...
Evet bedeli ne olursa olsun, insanca yaşamanın haysiyetine talip olmalıyız... Yani doğru yaşamaya yalansız yaşamaya başkalarının hakkına hukukuna riayet etmek adına doğanın hakkına canlıların hakkına dağların suların ağaçların kuşların hakkına riayet etmeyi onların hakkını korumayı kendine rehber edinmeli insan...
Farkındayım bunları sıkça söylüyorum yazılarımda, ama bunları bilmeye hatırlamaya çok ihtiyacımız var... Zira en çok hak hukuk ihlali var insanlar arasında, hatta devlet ile halk arasında...
En çok dağların ormanların toprağın hakkını ihlal ediyor günümüz insanı, kuşların başka başka canlıların hakkını ihlal ediyor...
Ve yoksulların fakirlerin... Yoksulların fakirlerin haklarının en çok ihlal edildiği elinden alındığı gasp edildiği bir sistem bize dayattıkları...
Anlaşılsın diye, mesela güçsüzlerin gecekondu denen evlerini yıkanlar, beyaz adamların ormanların içine denizlerin kıyısına inşa ettikleri evleri yıkmaya güçleri yetmiyor, öyle değil mi?
Evine ekmek götürmek için mendil satan vatandaşı zorla arabasına alan zabıta efendiler, kentin beyaz adamlarının işledikleri işgalleri görmezden geliyor, bunu hepimiz bilmiyor muyuz?
İşte bundan diyorum, bedeli ne olursa olsun insanca yaşamanın haysiyetine talibiz diye... Güçlüden yana değil haklıdan yana tavır almaktır haysiyetli olmak... Güçlü ve servet sahiplerinin haksızlıklarını görmezden gelmek susmak, ama kimsesizlere tavır koymak ahlaksızlıktır...
Sanırım anlatabildim?
Haysiyetli olmak haklı kimse onun yanında olmaktır...