Ülkenin manzarası ve kurumlarımızın içinde bulunduğu durum, elbette bizim de içimiz acıyor bunları yazarken. Keşke ülkeyi bu hale düşürmeselerdi, insanı bu hale düşürmeselerdi diye kendi kendimize hayıflandığımız zamanlar...

Anlatmaya çalışalım...

Mesela devlet dairesinden birine bir işin düştü veya belediyeden herhangi bir birime ya da bir talebin var... Elbette herkese değil. “Mesela derdini anlatamayan biriysen demiyorlar elbette” yüzüne falan bakmıyorlar, çoğu zaman öyle biriysen...

Ama ağzın biraz laf yapıyorsa, az da olsa derdini anlatabilensen, ayak üstü de olsa “Sen telefonunu bırak biz diyorlar. Biz bir araştıralım veya müdürle bir konuşalım. Sana bilgi veririz” diyorlar. Hatta bazısı daha iyimser davranarak sana kendi telefonunu bile bırakıyor daha inandırıcı olmak adına...

Ama sonra seni kimseler aramıyor. Zaten sen de aranmayacağını bile bile telefonunu bırakıyorsun. Sonuçtan bir şey çıkmayacağını bile bile inanmış gibi yapıyorsun...

Başkaca çaren yok zaten...

Ne mi anlatıyorum. İnsanımızın resmi dairelerde, kimi kurumlarda yaşadıklarını dile getirmeye çalışıyorum, içine kendi yaşadıklarımdan da katarak...

Ve diyorum ki ey halkım, ey ülkemin güzel insanları ve kent ahalisi arkadaşlar...

Sistem diyorum, sistem çok rezil bir durum içinde ve asla insana değer vermiyor. Mesela kurumların pek çoğunda insanca muamele görmüyorsun, göstermiyorlar...

Kendine bir masa, bir sandalye verilen kişilerin çokları kendilerini şehrin sahibi veya o kurumun en yetkilisi gibi davranıyor insanların çoğuna... İnsanların çoğuna diyorum. Çünkü karşılarında varsıl biri var sanıyorlarsa davranışları değişiyor elbette...

Yok, hayır muradım durduk yerde birilerini eleştirmek değil, gördüklerim, duyduklarım ve başka insanlardan, dinlediklerimden yola çıkarak dillendiriyorum bunları...

O zaman bir de size sorayım, gerçekten insanca bir davranışla karşılaşıyor musunuz kurumlara bir iş için başvurduğunuz zaman?

Mesela belediyede bir müdürle veya bir başkan yardımcısı ile konuşmak isteseniz bu imkan veriliyor mu?

Endişem insan için, endişem ülkem adına ve korkularım bir şeylerin iyi gitmediği konusunda...

Var mı içinizde “Aslında her şey iyi gidiyor, endişe edecek bir şey yok. Sen kendini kötü hissediyorsun” diyecek biri...

“Bu kadar kötümser olma, bu kadar endişelenme. Yarın bu günden daha güzel olacak. Yarınlarda daha çok gülecek çocukların yüzü. Anneler daha mutlu olacak” falan diyecek varsa desin de, ben de teselli olayım...

“Hele bir yarın olsun Belediye Başkanımız önce yoksullardan başlayacak” kapılarını çalmaya falan deyin...