Eşler arasındaki fikir ayrılıkları, dengeli olmayan sorumluluklar ve evlilikten beklentilerin farklı olması gibi etmenler evlilik sürecini boşanmaya götüren nedenlerden. Bu sürece ebeveynlik rolünün eklenmesiyle yaşanılan olumsuzluklar, artık çocuğa yansımaya başlar ne yazık ki.
Araştırmalara göre boşanma sayısı geçen yıla oranla azalmış olsa da, rakamlar hala yüksek.
Peki çocuklar ne oranda etkileniyor?
Boşanma elbette çocuklar için iyi değildir. Fakat mutsuz ebeveynleriyle, huzursuz, çatışmalı bir aile ortamında olmasından daha da iyi değil midir?
Eşler, aralarındaki anlaşmazlıkları pozitif yönde çözmeye odaklanamadıkları müddetçe elbette çatışma büyür ve süreç boşanma ile son bulur.
Bu bir sorun mudur? Hayır.
Fakat aralarındaki ilişkiyi "çocuk" odaklı korumak oldukça önemlidir.
Her iki ebeveyn, birbirlerine eş olmaktan, ortak bir hayat sürmeyi bırakırlar; anne baba olmaktan boşanmazlar.
Ebeveynler birbirleri için taşıdıkları olumsuz duyguları çocuklarına aktarmamalı.
İyi olmayan ya da olamayan, geçinemediğimiz sizin eşiniz, partnerinizdir. İyi olmayan, anne ya da baba değildir. Anneyi çocuğunuza kötülemek, babayı çocuğunuzun yanında aşağılmak, çocuğun içinden çıkamadığı büyük bir kargaşadır. Güvensizlik duygusu ile başlar; yalnızlık hissi, şüpheci ve kaygılı bir kimliğe doğru yol alır.
Özetle boşanmak çocuk için olumsuz bir durum olarak algılansa da, sürekli negatif duyguların yer aldığı ve dağılmış ebeveynleri ile bir arada olması çok daha kötüdür. Her durum ve duygu doğaldır; önemli olan her süreçte çocuğunuzun ebeveyni olduğunuzu unutmamanız ve istek ihtiyaçlarını göz etmenizdir.
Mutlu ve çocuk kalın :)