Yazıldığı dönemde Sovyetler Birliği'nde yasaklanan, Cesur Yeni Dünya ve 1984 gibi anti-ütopya eserlerine esin kaynağı olmuş roman ‘Biz’. Rus yazar Yevgeni Zamyatin'in kaleminden çıkan ve okudukça sizi sıkıntılara boğan, distopyasıyla şok geçirten çarpıcı bir eser. Bir nevi hayal edilen sosyalizm abartılı bir şekilde gerçekleşseydi ‘nasıl bir hayatımız olurdu’ yu anlatıyor kitap bizlere.

Herkesin aynı 1984'teki gibi ‘Büyük Birader’ tarafından izlendiği, insanların insanlığa ait duygulardan arındırılıp tamamıyla pragmatist bir hayata sürüklendiği, hatta topluluktaki her (bireyin) bir sayı veya kodla anıldığı bir dünyayı anlatıyor Zamyatin okuyucularına.

Distopik eserlere tutkusu olan biri olmama rağmen, ki kitap konusu bakımından da muhtemel bir paralel evren geleceğinden de bahsediyor bence, ancak maalesef ki yazarın dilini çok beğenemedim. Bundan 100 yıl önce kaleme alındığından ve Sovyet döneminde yazıldığı için ister istemez metaforik unsurları barındırmak zorunda olduğundan, gerek konunun akışı bende merak hissiyatını uyandıramadı. Evet, genel olarak eseri ve ana fikri beğendim ancak aralarda çok fazla kopmalar yaşadım ve yer yer sıkılıp kitabın kapağını da kapattım. Fakat şöyle bir gerçek var ki distopik eserler biraz da böyledir. Zamanında distopya konusunda kültleşmiş olan ‘1984’ kitabını da çok sıkılarak okumuştum. Hatta kitabı abartısız 1 ayda anca bitirebilmiş, bittiğinde de ‘eee bu mu yani bu kadar övülen roman!’ deyip sinirlenmiştim. Ancak, zaman geçtikçe Orwell'ın eserine olan ilgim arttı ve gördüklerim karşısında aslında distopya dünyasının ne kadar da korkunç olduğunu anlayabildim.

Distopya türünü okumak bir bakıma riskli bir şeydir aslında, okuduklarınız bilinçaltınıza işler ve dünyanın gidişatını gördükçe ‘sonumuz ya bu kitaptaki gibi olursa’ diye endişeler duyarsınız. (Evet boş vakitlerimde olası gelecek senaryoları kuruyorum.) Şunu da bilmeliyiz ki bizim şu anda yaşadığımız hayat ve normalleştirdiğimiz unsurlar bir zamanlar yaşayan insanların da distopyasıydı, hepimiz birer prolete ve pragmatistiz bu hayatta, acı ama gerçek... Bu yüzden distopya okuyun ve boş vakitlerinizi okuduklarınızı düşünerek, farkındalık kazanmaya harcayın, teşekkürler sağlıcakla kalın.