Eğer içinizden gereksiz sözler ettiğimi söyleyenler varsa ve gerçekten öyle inanılıyorsa, evet o zaman gereksiz sözler ediyorum ve etmeye de devam edeceğim. Eğer bu hatırlatmalar, ey insan kardeşlerim, ey Müslümanlar anneler, babalar sorumlular, yanlış yoldayız demelere...

Takip edilen yol yanlış, bu yolun sonu çıkmaz sokak, yolun sonu karanlık, yolun sonu cehenneme çıkacak gibi...

Bir insan olarak, yüreğinde kuşların gidişine çocukların yetim, yoksul bırakılışına üzüntü taşıyan biri olarak, başka ne diyebilirim ki? Başka başka sözler edenlerin varlığını biliyorum ben de ama onların baktığı yerden bakmıyorum insana, şehrin kirletilmesine ve yoksul evlerin varlığına...

Her zaman aklımda Aziz dinin hatırlatması “kendi yapmadığınız şeyleri başkalarından istemeyin” dediği, yani ikiyüzlü olmayım yani münafıklık içinde bulunmayın dendiği...

Kardeşler diyorum, ey insanlar, hatta ey imamlar, ey gazeteci arkadaşlar, yazar arkadaşlar. İnsana, insanlığa gerekli olan ne varsa kaybettik diyorum. çocuklarımızı kaybetmek üzereyiz diyorum, şehri kaybetmenin son sınırı diyorum...

Öyle değil mi, sahi siz nerden bakıyorsunuz ki, benim gördüklerimi görmüyorsunuz veya ben sizin gördüklerinizi görmüyorum? Çocuklarımız diyorum, çocuklarımız uçurumun en kenarında. Çocuklarımızı koruyalım, çocuklarımız küfürbaz oldu, çocuklarımız edepsiz bir hayatı tercih ediyor diyorum...

Arada bir sokağa çıkıyorum. Ne zaman sokağa çıksam “hele okul çıkışlarında okul önlerinde” onların cinsel içerikli küfürlerden utanıyorum. Sokakların utandığını, ağaçların utandığını görür gibi oluyorum. Bazıları bunun fakında değilse veya gidişattan rahatsız olmuyorsa o, onların bileceği iş...

En başta sayın Cumhurbaşkanımız yanlışlar içinde, çoğu zaman ülke insanın tümünün Cumhurbaşkanı olduğunu unutacak kadar öfke dolu sözleri, hatta sözü incitecek yani edilmeyecek sözler ediyor...

Yani diyorum ki insan kardeşlerim, bir bozulmadır gidiyor, bir yozlaşmışlık başını aldı gidiyor. Küçücük kız çocuklarımız sevgili edinmekten, sevgiliden ayrılmaktan söz diyorlar birbirlerine sokaklarda...

Mehmet KAYA