Glutensiz beslenme son zamanlarda oldukça popüler hale gelmiştir. Çölyak hastaları dışında birçok insan bu beslenme tarzını benimseyebilir. Ancak herkesin glutensiz beslenmesi gerekmez. Özel beslenme gerektiren çölyak ve gluten hassasiyeti gibi bağırsak hastalıklarında glutensiz beslenme önemlidir. Ancak sağlıklı ve sorunu olmayan bireylerin kilo vermek amacıyla glutensiz beslenmelerine gerek yoktur.
Araştırmalar, gluten tüketimini azaltmanın yetersiz lif alımı gibi durumları tetikleyerek kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riskini artırabileceğini göstermektedir. Buğdaydaki fruktan prebiyotiklerin eksikliği, mikrobiyota dengesini bozarak proinflamatuar bir ortam oluşturabilir. Yani gluten hassasiyeti olmayan bireylerde gluten tüketimi inflamasyonu tetikleyebilir. Ayrıca, gluteni bilinçsizce diyetten çıkardığınızda ilerleyen dönemlerde hassasiyet oluşabileceği yönünde çalışmalar da bulunmaktadır.
Tabii ki, bazı durumlarda sağlık nedenleriyle gluten veya laktoz içeren yiyecekleri sınırlamak gerekebilir. Ancak tedbirli olmak önemlidir. Dengeli protein, sebze, meyve ve doğru tahılları uygun sıklık ve miktarlarda tükettiğinizde, gluten hassasiyeti görülme sıklığı azalır.
Etiket okumanın önemini vurgulamak istiyorum. Marketlerde birçok glutensiz alternatif bulunabilir. Ancak sağlıklı bir gıda okuryazarı olmanız önemlidir. Çünkü glutensiz ürünlere çiğnenebilirlik, kıvam ve lezzet sağlamak için yağ ve şeker eklenmesi yapılabilir. Bu durumda besinlerin kalori içeriği artar, lif içeriği ve besleyici değeri azalır ve bağırsaklarımızdaki yararlı bakterilere zarar verebilir. Aynı zamanda emülgatör, kıvam arttırıcı gibi pek çok katkı maddesi eklenebilir. Eğer glutensiz alternatif tercih ediyorsanız içindekiler kısmını detaylıca incelemek önemlidir. Katkı maddesi veya renklendirici içermeyen, yüksek lif içeren alternatifler tercih edilmelidir.