Kendilerini arkadaş bildiğim yoldaş bildiğim birçok kişi bana “Sen diyorlar, sen çok umutsuzsun, umudunu bu kadar yok etme diyorlar ” belki haklılar diye düşündüğüm zamanlarda bile, ama nasıl nasıl umutlu olur insan dünyada bunca kötülük çoğalırken her gün...
Dünyanın bütün ülkelerinde ve kendi ülkemizde televizyonlar sabahtan akşama savaşlardan ölümlerden evinden yurdundan edilmiş insanlardan konuşulurken, yokluktan yoksulluktan ve daha vurucu silahlardan konuşurken...
İnsanların çoğunu yoksulluk yaşama korkusu sarmışken ve özellikle haberler bu kadar karanlık verilirken kendime hangi sözü edeyim de, teselli edeyim yüreğimi umutlu ol diyeyim... İnsanız ya sözde sorumluluk taşıyoruz ya insanlık adına din adına Tanrı adına...
Hani sadece kendini düşünenlere bencil çıkarcı görgüsüzler diyor ya kutsal kitaplar, bütün bunları bilip dururken ve yoksulların sayısı zulme uğrayanların sayısı durmadan çoğalan bir dünya varken nasıl umutlu olalım, bir şey olmamış olmayacakmış gibi duralım diyorum bende...
Çocukların ölüm haberleri verilirken annelerin gözyaşları seyrettiril iken, Ukrayna da Filistin de Yemen de Irak da Suriye de...
Zalimlerin ne Allah korkuları var, ne zerre miktarı vicdanları, ne yazık ki onların yaşadığı yaşamak düştü bizim payımıza, kader işte...
Kaç yıllardır yapılan verilen haberlerin hepsi savaş üstüne açlık üstüne ölüm üstüne, silahların vurucu gücü üstüne...
Ve bunları konuşanların çoklarının değil, hepsinin yüzünde en küçük bir hüzün kırıntısı yok, öfkem buna, umutsuz oluşum bundan...
Sahi yanlış şeyler mi düşünüyorum, bana sen umutsuz olmayı seçmişsin diyenler haklı mı ve gerçekten yarınlar daha iyi olacak yarınlarda çocuklar daha mutlu olacak kadınlar şimdilerde olduğu gibi öldürülmeyecek diyen var mı içinizde?
Mesela yarınlarda bu kahpelikler alçaklıklar bitecek mi? Yarınlarda yeni hakça bir paylaşım olacak mı ülkemizde sizce?
Ülkemizde ve kentimizde yöneticiler gerçekten insanı sevecekler mi yarınlar da... Yoksa onlar muhteşem hayatlar yaşarken, yoksullar mazlumlar ihtiyaç sahipleri kenar mahallerde oturanlar yine bugün olduğu gibi kendi çaresizlikler ile baş başa mı kalacaklar yine?
De bana dostum, de bana “arkadaşların yoldaşların doğru söylemişler” yarınlar güzel olacak, yarınlarda kimse savaşlardan konuşmayacak, çocuklar savaşlarda ölmeyecek, insanlar açlık korkusu çekmeyecek, de bana...
Yanılmaya razıyım, razıyım mahcup olmaya, yeter ki yarınların iyi olacağına barışın hâkim olacağına, kızların mavi düşleri olacağına inandır beni...
İnsanım bende, yanılmış olabilirim düşüncelerim de...