Hani denip duruluyor ya, "Yaşama hakkı, çocuk hakkı, insan hakkı, kadın hakkı kutsaldır" diye. Kimsenin umurunda değil söylenen kutsallar... Bilerek kimsenin dedim. Gerçekten insanımızın pek çoğunun ülkeyi, kentleri idare edenlerin çok da umurlarında değil...

Kendilerinden değilsen, onlara şakşak yapmıyorsan, peşlerinden gitmiyorsan, yalanlarına evet demiyorsan, "Canın cehenneme" diyorlar...

Yenidünyanın yasası bu ve çoğu ülkenin halklarına uyguladığı yasa, buna ülkemiz de dâhil...

Bakın o parti, bu parti demiyorum, güç zehirlenmesi her yerde her partide hatta her grupta, cemaate bile var... 

Yaşama hakkı, çocuk hakkı, kadın hakkı, insan hakkı, peki var mı bunlar? Dünyada var mı? Ülkelerde var mı? Kendi ülkemizde var mı?

Kendime sorar gibi soruyorum. Çünkü böyle sorular sormak bile riskli insanın başına bela açabilir...

Sonra konuşma hakkı? Konuşma hakkı var mı, mesela birisi bir siyasiye “Sahi bu kadar nasıl zengin oldun?” diye sorabilir mi?

Veya “Sahi bunca serveti nasıl edindin” diye sorabilir mi?

Bırakın sıradan birisini soru sorma hakkı olanlar mesela gazeteciler bile soramazlar, sordurmazlar. Sormaya gücü yetmez, bakmayın kimi gazetecilerin "Ben şunu, şunu yaparım, yazarım" dediklerine, yazdırmazlar, söyletmezler.

Fikrini, düşünceni söyleme hakkı...

Hepsi yalan...

Yalan hepsi...

Mesela dünyanın sesi çıkıyor mu Filistinli çocukların ölümlerine? Hani çocukların yaşama hakkı vardı? Hani savaşlarda çocuklar, kadınlar, yaşlılar öldürülmeyecekti? Yalan, palavra...

Veya sesi çıkıyor mu Müslüman ülke denilen ülkelerin?

Hani "Müslümanlar kardeştir' dediğimiz inanış, iman?

Hani nerde? Nerede? Nasıl kardeşlik bu?

İnsan kardeşinin...

Kardeşinin çocuklarının.

Yengesinin ölümünü seyreder mi?

Yapılan seyretmekten başka ne? Bu susuşların neresinde kardeşlik? Nesinde iman, din var imam arkadaşlar, cemaatinize bir anlatın...

Gazze'de çocuklar aç ölüyorlar, insan buna razı olur mu, eğer kardeşliğe inanmışsa...

Aslında çoğumuz ülkemizdeki aç çocuklara duyarsız kalıyoruz. Hatta öyle ki ülkede "Aç, açık yok, devlet herkese yardım ediyor" gibi alçak bahanelere bile sığınıyor, kendimizi temize çekiyoruz genelde...

Neden yalanlara inanıyoruz ya da kendimize neden yalan söylüyoruz?

"Kerbala kerbala" deyip duranlar...

Kerbala'dan ne farkı var dünyanın?

Olup bitenlere susanlar, görmezden gelenler, palavra sıkanlar, bahane uyduranlar...

Yezit değilse kimler yezit?

Yezit dediğiniz kişi bu olanlardan başka şeyler mi yapmıştı, o zaman?

Mesela!

Evet, mesela kendi ülkemizde herkese yaşama hakkı var mı, var mı gerçekten?

Yâ da karnını doyurma hakkı var mı herkesin?

Bir barınakta oturma hakkı ya da acı çekmeden, kira ödeyememe korkusu yaşamadan, ev sahibi korkusu taşımadan?

Mesela ben bütün kelimelerimi edebilir miyim Allah adına, devletten ve insanların hışmından korkmadan?