Yine nasıl yazacağımı bilemiyorum diyeceğim de, birileri sen de hiçbir şey bilmiyorsun diye karşılık verecek gibi sanki... Oysa neden diye sorulmasını isterdim, seni böyle zorda bırakan ne denmesini beklerdim...
Artık insan, insanı dinlemiyor ve anlamak istemiyor günümüzde... Hani kendi davulunu çalmak diye bir şey var ya, tam öyle...
Herkesin kendi davulunu çaldığı bir çağ, yalnız insan değil, ülkeler de öyle... Ama en büyük davulcunun Amerika olduğu belli, zira hala onun davuluna kulak veriyorlar ülkeler, bizim ülkemizde dâhil buna...
Sağcılarımız solcularımız şeriatçılarımız komünistlerimiz hepsin kulağı Amerika’nın çaldığı davulda...
Evet, böyle zamanlarda “yani herkesin her şeyi bildiğini sandığı, herkesin Amerikancı olduğu bir zamanda” gerçekten zor oluyor yeni bir şeyler söylemek...
Öylesine atmıyorum; mesela siyasetçilerimiz her şeyi bildiklerini sanmıyorlar mı, hatta hep savunmuyorlar mı, yaptıklarının doğru olduğunu?
Ve çoğumuz onları savunmadık mı, Varol yaşa sen bir tanesin dediklerimiz yok mu?
Senenin hiçbir gününde bir yoksul evine uğramayan Belediye Başkanlarımız, özel günlerde mesela engelliler günün de, hep engellilerin yanındaymış gibi yapmıyorlar mı?
Bu bir kandırmaca değil mi ahaliyi ve kaçımız farkındayız bu işlerin, yâda kaçımız alkış tutmuyoruz böyle davranışlara?
Senede de bir gün bir yoksula uğrayıp, sonra hep yoksulların yanındaymış gibi göstermiyorlar mı kendilerini?
Yine mesela sizce kaç imam arkadaş, senede bir gün olsun, kaç ihtiyaç sahiplerinin evlerine uğruyorlar mahallesinde, uğramadıkları halde hep uğruyorlarmış gibi vaaz hutbe vermiyorlar mı?
Herkes dile getiriyor, benim de söyleme hakkın var o zaman...
Mesela bu şehirde kaç eli kalem tutan kişi, kaç gazeteci, kaç yazar bir yoksul eve uğramıştır, onlar adına haber yaparken, yazarken onlardan söz ederken?
İşte bundan diyorum, yazarken zorlanıyor insan diye... İnsan yazdıklarına önce kendi inanmalı, önce kendi hayata geçirmeli söylenen sözleri...
Buna samimiyet denir bizim kültürümüze...
Samimiyeti yitirdik önce, hem de toplum olarak... Mesela ben siyaset ile uğraşanların samimiyetine asla inanmak istemiyorum...
Zira inanmamamız için her şeyi yaptılar ve çok fazla incittiler insanı... Sözün değerini düşürdüler...“Haddini bilmek” gibi bir şey vardı eskiden, artık kalmadı... Ama yinede insanın insandan başka bir dayanağının olmadığı bir gerçek...
Son söz, insan insana yaslanabilmeli ve birbirini dinlemeli...
Daha ötesi cehennem...