Dünyanın merhameti kalmadı ve her yerde merhamet yoksunu kişiler, ne acımaları var, ne korkmaları Allah tan... Her yerde insanlara ölüm kusuluyor zulüm ediliyor açlığa mahkûm ediliyor...

Ve bunları dile getirmenin kolay olmadığı zamanlar... Evet, açlıkta yoklukta bir zulümdür ve zulme uğrayan insan sayısı hiç de az değil dünya da, hatta ülkemizde...

Evet ülkemizde de efendiler, ülkemizde de, insanların çoğu açlıkla baş baş yöneticilerimiz inkar etse de, beyaz adamlar görmezden duymazdan gelse de...

Üzgünüm için acıyor bunları yazarken, ama birçok İslam ülkesinde de, neden bunlara İslam ülkesi dendiğini bilmiyorum...

İnananlar kardeştir buyuran bir dinin temsilcileri nasıl razı olurlar bunca adaletsizliğe, bir kısım kardeşleri aç ve sefalet içinde yaşarken diye sorası geliyor insanın...

Çağımızın insanı çağımızın Müslüman’ı çok ikiyüzlü oldu... 

Sonra kentleri yönetenler görmezden gelse de, çoğu kentimizin arka sokaklarında, kıyı mahallelerinde aç insanlar çocuklar kadınlar var, en azından açlık tehlikesi ile yüz yüze kalan...

Yok mu bu yoksulluk çaresizlik yaşadığınız kentlerin arka sokakların da?  Var mı hayır yok “sen bunları nereden çıkarıyorsun” diyen var mı?

Merhamet diyorum...

Merhameti tükendi dünyanın insanın ve insanlığın...

Unutmayalım...

Merhametin olmadığı yerde insan yoktur insanlık yoktur din yoktur Allah yoktur...

Nefret ediyorum böyle merhametsiz bir dünyadan, çocukların öldüğü öldürüldüğü savaşlarda veya açlığa terk edilerek...

Münafıklardan nefret ediyorum, sözü başka hayatı başka dini bir başka olan...

Böyle sine çığlık dolu haksızlık adaletsizlik dolu bir dünya da, veya sefalet açlık dolu bir dünya da, yüreğinde acı ve hüzün olmayanların kişilerden nefret ediyorum...

Amerika dan nefret ediyorum...

Amerika’yı ikinci vatan edinip burada vatan sevgisinden söz edenlerden de nefret ediyorum...

Allah’ım gönüllerinde merhamet olanlardan kıl bizi...