Yazayım yazayım da, yazarken kalbim ürkek sözlerim ürkek, elimdeki kalem ürkek. Çünkü öyle bir çağın ortasında kaldık ki, insanların çoğu, pek çoğu, gerçeği ve hakikati duymak istemiyorlar...
Ve yine okumak istemiyor birçokları böyle yazıları... Partilerinden söz edilmesini istiyor kimisi, kimisi bir başka partiye hakaret edilmesini istiyor, neden istiyorsa...
Oysa ülkemizde bütün partiler birbirine benzeyen ve hiçbirinin “evet hiç birinin” insanın asıl sorunu ile derdi ile ilgilenme öncelik değil...
Mesela bu şehirden bahsedersek dünya görüşü olarak para ve serveti ilah edinme düşüncesi olarak birbirinden ayrı düşünmeyen kişiler “şehri ben idare etmeliyim” diyen kişiler...
Çok paralı, çok zengin, çok bencil ve kendi çıkarları hep en önde...
Öyle değil mi?
Bu konular hep canımı acıtmıştır benim, hem de çok eski zamanlardan beri...
Gerçek ile yüzleşmekten korkanlar olduk pek çoğumuz ve hakikati duymaktan çekinenler...
Hiçbir şeyi becermek aklımıza gelmiyor bari kendimizle, mesela insanlığımızla, mesela inandığımız din ile yüzleşelim bari...
Zira insanların çoğu başkalarına söz yetiştirmekten aklınca başkalarını insan olmaya, Müslüman olmaya çağırmaktan kendi ile yüzleşecek zaman bulamıyor veya bulmak istemiyor...
Kendi yolu düzgün olmayanların başkalarına düzgün yoldan söz etmeleri bir başka ahlak yoksunluğu... Kendi ahlaki sorunları olanların ahlaktan söz etmeleri de öyle...
Evet, gördüklerim ve yaşadıklarım karşısında uzun bir suskunluğa gömülmeyi tercih etmek zorunda kalıyorum çoğu zaman...
Biliyorum iğrenç bir duruş bu...
Ama uzun uzun yazsaydım veya konuşsaydım uzun...
Söylemesi çok acı ama...
Bazıları gibi yalan sözler etmek durumunda kalma korkusu yüreğimde, bu daha iğrenç...
Yapmadığınız şeyleri konuşmayın diyen bir öğretiye inanmıştık sözde...
Tabi inandıysak...
Sözlerimin muhatabı yine Müslüman olduğunu söyleyen arkadaşlar, inanmayanlar ile kavga edecek zamanda değiliz...
Çoğunuz biliyorsunuz, ne sözün izzeti, ne öğretinin izzeti ne kalemin umurlarında çoklarının...
Şimdilerde daha çok çoğaldı bu tipler, kimsi gazeteci, kimisi yazar, kimisi cemaat önderi, kimisi okulda öğretmen ve kimisi imam camilerde...
Lütfen Allah'ım!
Allah'ım lütfen...
Eli kanlı bu dünya da...
Bari bunlara bir şey söyle... Söyle de daha çok kirlemesin kentler, sokaklar, kalpler ve camiler...