Maalesef yaşadığımız yüzyılın en büyük tehlikelerinden birisi yapay zeka ve onunla birlikte ilerleyen teknolojik faaliyetler ve arkasından geleni içine hapseden teknolojik bağımlılık.

İCep telefonu, televizyon, oyun konsolu, tablet, bilgisayar vs. İlk akla gelen bunlar. Yaş faktörü ve iş icabı şeklinde ayırt edilebilecek özelliklere sahip bir dizi teknolojik alet hayatımızın bir köşesinde olmazsa olmaz diye nitelendirdiğimiz cihazlar… “Bir de onsuz yaşayamam” diye ayırt edilen cihazlar… Hepsi de bizi olumsuz etkiliyor. 

Çocukların cep telefonu bağımlılığı, oyun konsolu, tablet bağımlılıkları,

yetişkinlerde cep telefonu ve bilgisayar bağımlılıkları üst düzeyde…  İş zamanı artık internetsiz ve bilgisayarsız pek bir iş yapılmıyor ama sınırlar dahilinde hareket etmek lazım geliyor. Eve iş getirme prensibi bunun nedenlerinden birisi.

Çocuklarda ise saatlerce süren telefon ve oyun konsolu hem beyni hem vücudu yoruyor. Gençleri robotik hale getirip sanal köle haline getiriyor. Yeşilay artık sadece madde bağımlılarına bakmıyor. Tüzükte yapılan değişiklikle artık teknoloji bağımlılığı olan kişilere sosyolojik ve fiziki destek sağlıyor. İşin ciddiyetini buradan görebiliriz.  

Eğer her kullandığımız cihaza sınırlar koyarsak fazla etkilenmeyiz lakin başıboş bıraktığımız çocuklarımız ve kendi bedenlerimiz sanal köle olarak çalışmaya devam edecek.