2 yıl önce okuduğum ve yazık edildiğini düşündüğüm kitap; Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk.

Aşk kitaplarını gerçekten çok zor beğenen biri olmama rağmen tarih esintileri olduğundan dolayı bu kitabı çok beğenerek ve merak ederek başladım. Ne kadar düşüncelerim asla Fuzuli ile uyuşmasa da duygularım uyuşuyordu. Aşkın varlığına inanıyorum ancak net bir tanımı olduğuna inanmıyorum. İki insanın arasında geçen aşk için herkesin düşüncesi farklı olmalı bence normal olanı bu. Kimisi için aşk yemeden içmeden kesilmek hep onu düşünmektir. Kimisi için aşk o hayatınızdayken kendinizi daha da başarılı kılmanızdır. Kimisi için aşk sadece bakmaktır kimisi için de görmeye çabalamaktır. Bu yüzden konu duygular olunca belli bir kalıba sokmak ve öyle olmayanı yargılamak yobazlıktır benim görüşümde.

  Bu kitap ise Leyla ile Mecnun'un efsanevi aşk hikayesinden bahsediyor bizlere. Ama biz hikayeyi ne Fuzuli'nin ne Leyla'nın ne de Mecnun'un gözünden okuyoruz. Biz hikayeyi Leyla'nın Mecnun'un ismini yazdığı ardından da Fuzuli'nin bu hikayeyi kaleme aldığı bir defterin gözünden okuyoruz. Bu bakış açısı hoşuma gitti. Önemli bir kitabın gözünden 450 yılı aşkın bir zamanın anlatılması enteresandı.

  Bu anlatım ise bana kalırsa 250. Sayfaya kadar gayet iyi gidiyordu. Ancak sonrasında çok fazla karıştı. Bir süre sonra olay aşkın anlatımı değil de İskender Pala'nın divan edebiyatıyla ilgili bilgilerinin anlatımına geçti... bu da beni oldukça sıktı ve kafamı karıştırdı.

  Divan edebiyatı dönemi ve sanatçıları hakkında az buçuk bilgim olmasına rağmen bu kadar çok bilgi beni bile gerdi. Her bölümde binbir türklü farklı kişinin eline geçiyordu kitap ve biz herkesle ilgili bir şey okuyorduk. Bir sayfada Nefi'yi okuyorken diğer sayfada Genç Osman'ı ardından Namık Kemal'i okuduk... bu olay benim ruhumu çok fazla sıktı.

  Şöyle ki İskender Pala edebi anlatımıyla tadında bıraksaymış kitabı okuduğum en iyi aşk romanı olabilirdi. Çok hisli ve duygulandıran cümleleri vardı çünkü. Ama fazla karışık ilerlediğinden dolayı sonuna gelmekte çok zorlandım ve bitsin diye okudum sadece. Bu yüzdendir ki ben beğenemedim. Umarım siz beğenirsiniz.