Biliyorum şimdi bunları yazdım diye bana kızanlar olacağını hatta kimilerinin “sende nereden çıktın?”diyeceğini... Ama yalan efendiler/yalanın girmediği bir yer kalmadı, hatta bir kurum bir topluluk bir kuruluş...
Ve yalan söylemeyen bir insan da kalmadı aramızda... Yok, yok kızmaca yok, yalan her yerde ve bunu çoğumuz biliyoruz... Yalan çoğalınca yalan söyleyenler çoğalınca daha çok karanlığa zulme acımasızlığa hatta açlığa yoksulluğa boğuldu kentler sokaklar...
Ne yani bunları konuşmayalım mı, konuşmayalım mı siyaset insanlarının sözlerinin çoğunun yalan olduğunu? Şimdi onların vatan adına ekmek adına din adına Allah adına halk adına söylenip durmaları aslında kendilerini daha çok değerli kılmak adına değil mi, çıkarlarını öncelemek önemli kılmak adına değil mi?
Böyle değil mi sahiden, sahiden kenti insanı kuşları dağları ormanları gerçekten seven insanlar mı siyaset adına partileri adına konuşup duanlar?
Beni milletvekili yapın diyenlerin hemen hemen hepsinin gözü, vekillere sağlanan özel şartlara sahip olmak, sen 7 bin lira emekli maaşı alırken onların aldığı 76 bin lira emekli maaşında değil mi?
Bende nereden nereye atladım... Atlamayalım mı dile getirmeyelim mi bunları, yalan mı bunlar, bu nasıl bir utanmazlık dersek onlara haksızlık mı etmiş oluruz?
Müslüman diyor Hazreti Peygamber Müslüman kimi günahları işleyebilir ama asla yalan söylemez, Müslüman asla yalan söylemez Müslüman asla yalan söylemez...
O zaman bu konular kendini Müslüman hisseden arkadaşları daha çok ilgilendirir, o zaman onlar ile konuşmuş olalım bu mevzuları diyeceğim de, ama gönlüm birlikte konuşmaktan yana...
Partici arkadaşlarla solcu arkadaşlarla solcu arkadaşlarla, hatta sosyalıst devrimci seriatçı arkadaşlarla, sahi sizde de yalan yok mu?
Mesela solcu arkadaşlara soralım, sahi sizin tarafta yalan dolan üçkâğıt insanları kandırma gerçekten yok mu, gerçekten alın terinin hakkı veriliyor mu sizin tarafta işçilere çalışanlara?
Benimkisi biraz ortalığı karıştırmak gibi oldu da olsun... Çürümüşlük haksızlık yalan her yere hâkim oldu el koydu sanki... Kaçınız Belediyelerin bir talan yuvası yalan yurdu olmadığını söyleyebilir?
Diyorum ki, muradımız iyi insanlardan meydana gelen bir toplulukta yaşamaksa, önce kendimiz iyi olacağız, önce kendimiz yalan söylemeyeceğiz kimselere...
Ve sonra...
Sonra asla rağbet etmeyeceğiz yalan söyleyenlere, sözü kirletenlere dini kirletenlere, ülkeyi kentleri kirletenlere...
Tüyü bitmedik yetimlerin hakkından söz edilir de, o yetimlerin hakkı her yerde talan ediliyor şimdilerde...
Kavgamız bundandır efendiler, kavgamız kimse kimsenin hakkını yemesin diyedir, kavgamız herkesin hakkı korunsun diyedir...
Zamanı gelince sözü ertelememek gerk...