"Bir zamanlar tanrıların ölümün zıttı olduğunu düşünmüştüm ama artık her şeyden daha ölü olduklarını görüyorum çünkü hiç değişmiyorlar ve hiçbir şeyi ellerinde tutmuyorlar."
Goodreads okurlarına göre 2018'in en iyi fantastik romanı seçilen, yayınlanmasının ardından 6 yıl geçmesine rağmen popülaritesini hala koruyabilen o eser, Ben Kirke. Fantastik yazılı eserleri kaleme almak zordur. Çünkü, sinema sanatındaki gibi renkler, kostümler veya makyajla kurtarabileceğin hiçbir an yoktur. Sen olmayan bir dünyayı kaleme alırsın ve bu diyarı okuyucu senin hayal dünyanda yer alandan çok daha farklı renkler ve dokularla canlandırır. Fantastik kitaplar okumanın belki de en güzel yanı her okuyucunun kendine ait bir dünya edinmesidir. Madeline Miller, Ben Kirke eserinde biz okuyuculara birçoğumuzun beyaz perdeden bilgi sahibi olduğu Yunan Mitolojisinde yer alan karakterleri içeren heyecanlı bir kurgu sunuyor. Ama hepimizin bildiği Zeus, Poseidon, Afrodit gibi meşhur tanrı ve tanrıçalar bu eserde sadece ismi geçen belli belirsiz yan karakterler. Bizim asıl başrolümüz Kirke ise Helios'tan doğma bir titan, bir cadı. Mitolojide aslanları, kurtları, sihirli otları ve mistik havasıyla resmedilen Kirke, Miller'ın oluşturduğu hayatla biz fanilere fani olmanın güzelliğini ve hayatın değerini anlatmaya çalışıyor aslında.
Şu anda bile biz insanlar birbirimize motivasyon olarak "bir daha mı geleceğim dünyaya? , kaç günlük ömür içimde kalmasın" gibi sözlerle öğüt veriyoruz. Çünkü farkındayız, evet çok çalışıyoruz çabalıyoruz ama hepsi bir gün bitecek sen de ben de zamanı geldiğinde göçeceğiz bu diyardan. Bazılarımız için bu sözler korku dolu veya üzücü gelebilir. Kirke ise tam tersine biz insanların bu ölümlü haline, yaş aldıkça yaşlanmamıza, hissettikçe sevmemize, tattıkça doymamıza, meraklandığımızda korkmamıza veya bitecek diye hayata yetişme çabamıza hayran kalıyor ve özeniyor. Ölümsüz bir yaşamın, sonu olmayan bir başlangıcın aslında çok büyük bir ceza olduğuna değiniyor Kirke.
Sözlerimden de anlayacağınız üzere Kirke bu yaşam öyküsünde bana çok fazla şey kattı ve bazı şeyleri fark etmemi sağladı. Madeline Miller ise beni Kirke'yle tanıştırdığı için favori yazarlarım arasında yer aldı. Ha bu arada bir uyarıda bulunayım, lütfen bu eseri deli sanılmamanız için insan içerisinde okumayınız. Çünkü sayfalar ilerledikçe hakaretler edecek, siniriniz tavana çıkacak ve ağzınız bir karış açık kalacaktır. Ben tüm benliğimle Ben Kirke kitabının kalitesine imzamı atıyor ve siz sevgili arkadaşlarımı okumaya davet ediyorum.
Ek bir bilgi şu anda kitabın 8 bölümlük bir mini dizi olabilmesi için HBO Max hazırlıklar yapmakta, hadi hayırlısıyla diyelim.